16 Nisan 2007 Pazartesi

hayaletler+18

nekadar yanlis nekadar dogru bilmiyorum ama gercekten ilginc bir site

http://www.icerix.com/icerix.php?adr...sh/ghosts.html

"En Acikli Oyku"

Baskasinin Kalbini Tanimak...


"Yeryuzunde kim bir baskasinin - hatta kendinin kalbini taniyabilir ki?"

Ford Madox Ford'un, "En Acikli Oyku" adli kitabinin konusu bu sorunun etrafinda donmektedir.. .

Ask, tutku, hirs, gizlilik, acimasizlik ve parcalanmislik vardir bu hikayede...

En acikli oyku diye baslik atilmistir bunca guclu kavrami bir arada barindirdigi icin...

Bu kitabi okurken bu soruyla karsilasana kadar kendi kalbimi, icinde barindirdiklarini hatta baska insanlarin kalbini de en az benimki kadar iyi tanidigimi saniyordum...

Siz hic dusundunuz mu, kendi kalbinizi gercekten taniyip bildiginizi?

Ya da baskalarininkini. ..

Ben temiz kalpliyimdir, gercekten sevilmeye layik insanlari severim, birine asik olduktan sonra ondan baskasini gormez gozum, kalbimin sesi her zaman dogruyu soyler derken, hic inandiniz mi tum bu soylediklerinizin hepsinin gercek olduguna?

Tum bunlarin gercek olmasi icin kalbinizi cok iyi taniyor olmaniz, onun barindirdigi ve yapabilecegi her seyi bilmeniz gerekir...

Bu baskalari icinde gecerli...

Bensiz asla yapamaz, benden baskasini sevemez, ne olursa olsun benden vazgecemez dediginiz insanin kalbini ne kadar taniyorsunuz ve biliyorsunuzki onun ve kendinizin hakkinda bu kadar kesin hukumler verebiliyorsunuz?

Bundan yillar once, cocukluk donemimden olgunluk donemime gecis zamanlarimda, cilginlar gibi sevmeye basladigim bir insan icin yapmadigim fedakarlik, cekmedigim aci ve mutsuzluk kalmadi....

En sonunda hak ettigim sevgiyi kazandim belki, platonik olarak yasadigimi bu ask zamanla karsilikli bir iliskiye donustu...

Onu gormedigim zamanlar yalnizdim, beni gormedigi zamanlar huzursuzdu.. .

O kadar guveniyorduk ki birbirimize, o kadar bagliydik ki bu sevgiye, o kadar kesin gozuyle bakiyordukki verdigimiz sozlere, sanki gelecegimizde yasamlarimizda birbirimizden baska hic kimse olmayacakti.. .

Oylesine hesapsiz ve tarifsiz seviyordum ki, "bir daha baskasini sevemem" diye kesin hukumler veriyordum kendi kendime...
Ondan baska herkes onemsiz varliklar olmustu benim icin, gozum ondan baskasini gormuyordu, o da en az benim onu sevdigim kadar seviyordu beni, cok saglam iplerle bagliydi bana, askima...

"Ne olursa olsun, dunya dursa, kiyamet kopsa, biz birbirimizden vazgecmeyiz" diyorduk...

Ne olursa olsun, kim ne derse desin bu kalp onun icin atiyor ve bundan sonra hep onun icin atacak diyordum...

Kalbimi tanidigimi, icinde barindirdiklarini bildigimi saniyordum o zamanlar...

Onun icin bunca sozler gecirmeye calisiyordum kendi kendime...ve gercekten tanidigimi sandigim kalbime...

Onun kalbini de cok iyi tanidigimi, hislerine sonsuza dek guvendigimi saniyormusum o zamanlar...

Onun icin inanmisim verdigimiz sozlere, gelecekte hayallerimizde canlandirdigimiz o sonsuz birlikteligimize. ..

Inanin bana, simdi nerede oldugunu bile bilmiyorum.. .

Eminim o da bilmiyordur nerede oldugumu, ne yaptigimi...

Itiraf etmek gerekirse, bu essiz birlikteligi, bu bitmek bilmez gibi gorunen sevginin duzenini ilk bozan ben oldum...

Ondan baskasini asla sevemeyecegine inandigim bu kalp, hic olmadik bir anda, benim icin ulasilmaz hatta imkansiz olan bir insan icin carpmaya basladi...

Her sey bir anda alt ust oldu...Kendime soz gecirebiliyordum ama kalbime asla...

Artik o vazgecilmez dedigim sevgiyi kontrol edebiliyordum, ama kalbimin baskasi icin atmasina engel olamiyordum.. .

Karsiliksiz bir ask icin yasiyordu artik kalbim, tutku haline donustu bu ulasilmazlik kalbimde...

O "vazgecmem, onsuz yapamam" dedigim insan yillardir tanidigini sandigi kalbimin bu ihanetine daha fazla dayanamadi ve sessizce cikti gitti, once yasamimdan, sonra artik yeri olmadigini anladigi kalbimden...

Madem benim kalbim baskalari icin carpabiliyordu, onunki de ayni seyi yapabilirdi. ..

O bitmez dedigimiz sevgi bitti, o vazgecilmez dedigim sevgili gitti...

Ikimiz de sonradan anladik ki, suc bizde degilmis, asil suc ne zaman ne yapacagi belli olmayan bu degisken, bu hep farkli arayislar ve essiz sevgiler pesinde kosan kalplerimizdeymis ...

Soylesenize, siz hic soz gecirebiliyor musunuz her an farkli istekler icine giren, yasaminizin onun atisina bagli oldugu o kucucuk nesneye, kalbinize?

"Benim kalbim hep seninle" dediginiz zaman bir insanin gozunun icine bakarak, ne kadar guveniyorsunuz o tanidiginizi sandiginiz kendi kalbinize?

Ya da neye guveniyorsunuz da bir turlu soz geciremediginiz kalbinizin adini baskalarina sozler veriyor, vaadlerde bulunuyorsunuz?

Bir bakisa, bir rastlantiya, beklenmedik bir anda soylenen tutku dolu sozlerle daha hizli atmaya baslamiyor mu kalbiniz?

"Asla baskasina ait olamaz, baskasini sevmez" dediginiz o kalp ne kadar degisken istekler icin, ne kadar farkli asklar icin sinyaller veriyor gogus kafesinizin icinde, hic dusundunuz mu?

Ya baskalarinin kalpleri?

Cok iyi tanidiginizi soylediginiz insanlarin o an belkide baska arayislara ihtiyac duyan kalplerinin size olan bagliligindan ne kadar emin olabilirsinizki?

Bir zamanlar sizin icin atan bir kalbin artik baskasi icin atmaya basladigini fark ettiginiz anda kendi kalbinizin sesini dinlemekten ve bu aci gercegi kabullenmekten baska ne gelirki elinizden?

"Yeryuzunde kim bir baskasinin - hatta kendinin kalbini taniyabilir ki?"

Ford Madox Ford, bu sorunun etrafinda donerek yazmistir en acikli oykusunu...

Cunku bir insanin kendi kalbini taniyamadigi kadar baskalarinin kalbinede bir o kadar yabanci olmasi ancak "en acikli oyku" basligiyla nitelendirilebilir. ..

Hikayesinin bir yerinde "Yoksa biz yalnizca anlik durtulerimizle davranmak uzere mi yaratilmisiz?" diye soruyor okuyucuya...

Evet, her insanin bir kalbi vardir, ve bu milyonlarca kalbin aradigi hep farkli seylerdir...

Hep ayni seyler, tek duzelik, monotonluk hem insani sikar, hem de kalbini...

Bu yuzden bir insanin kendini bile dogru durust taniyamamasi gibi kendi kalbini, hele baskalarinin kalbini tanimasina imkan yoktur...

Cunku sabit ve belirli olmayan hicbir sey taninamaz, ogrenilemez...

Belki de hepimiz yalnizca anlik durtulerimizle davranmak uzere yaratilmisizdir, ama bunda ne bizim ne de baskalarinin sucu var...

Kendi kalbimizden emin olamadigimiz kadar, baskalarininkinden de suphe duymaya basladigimiz anda, anlik durtulerimizin isteklerine gore, yani kalplerimizin ihtiyaclarina gore davranmaya mahkumuz sanirim...

Kimseye kendinizi zorla sevdiremezsiniz, kimseyi de zorla sevemezsiniz. ..

Kendi kalbinizi gercekten tanimak ne kadar olanaksizsa, baskalarinin kalbini tanimakta o kadar imkansizdir...

Bu durumda yapilabilecek tek sey, o degisken kalbinizin isteklerine, arayislarini hic tereddutsuz kabul etmek ve yasanmasi gereken ne ise onu yasamaktir...

Dedim ya, simdi o bir zamanlar taparcasina sevdigim sevgili su anda nerede bilmiyorum.. .

Istesem ogrenirim, ama kalbim beni baska insanlara, baska dunyalara, baska ruyalara dogru surukluyor...

O baska insanlarin kalplerini tanimamin imkansiz oldugunu ve onlarin gercekliginden asla emin olamayacagimi biliyorum, ama artik bu beni rahatsiz etmiyor...

Bugune kadar, bu soruyla karsilasana kadar, hep kalbimi tanidigimi, hislerimin ne oldugunu cok iyi bildigimi sanirdim...

Oysa oyle yabanciymisim ki kalbime, artik bana sevgiye dair sorulan sorulara durustce cevap veremiyorum, cunku her sey degisiyor kalbimde, gun ve gun bu dunyada her seyin degismesi gibi...

Baskalarinin kalbinden, duygularindan da bir turlu emin olamadigim icin, artik icimden inanmak gelmiyor bana soylenen o tatli sozlere, o ask yeminlerine. ..

Cogu meselede kendime guvenebiliyorum, ama kalbime gelince, her sey alt ust oluyor...

An geliyor kalbimin sesini dinliyorum ve mutsuz oluyorum, an geliyor o taniyamadigim kalbim benim en yakin dostum oluyor, ne kadar yabanci olsam da onun belirsiz isteklerine ve ihtiyaclarina, sadece onun istedigi anlik durtulere teslim ediyorum kendimi...

Bu nasil icinden cikilmaz bir kaostur bilmiyorum, sanirim her sey bu sorunun cevabinda gizli...

Yeryuzunde hic kimse bir baskasinin, hatta kendinin kalbini taniyamaz...

Belki cok acikli ve bir o kadar acimasiz bir gercektir bu, ama en azindan bizlere anlik hislerimizle, kalbimizin bizi yonlendirdigi durtulerle yasamayi ve ne olursa olsun mutlu olmayi ogretir...

Siz hic dusundunuz mu, kendi kalbinizi gercekten taniyip bildiginizi?

Ya da baskalarininkini. ..
Ben temiz kalpliyimdir, gercekten sevilmeye layik insanlari severim, birine asik olduktan sonra ondan baskasini gormez gozum, kalbimin sesi her zaman dogruyu soyler derken, hic dusundunuz mu tum bu soylediklerinizin hepsinin gercek olduguna?

Tum bunlarin gercek olmasi icin kalbinizi cok iyi taniyor olmaniz, onun barindirdigi ve yapabilecegi her seyi bilmeniz gerekir...

Bu baskalari icinde gecerli...

Bensiz asla yapamaz, benden baskasini sevemez, ne olursa olsun benden vazgecemez dediginiz insanin kalbini ne kadar taniyorsunuz, biliyorsunuz ki onun ve kendinizin hakkinda bu kadar kesin hukumler verebiliyorsunuz?

Suphesiz bir cok farkli cevap verilebilir bu sorulara...

Siz asil soylesenize, yeryuzunde kim bir baskasinin, hatta kendinin kalbini gercekten taniyabilir, inanabilir ve guvenebilir?

Kaynak: Ford Madox Ford. Kabalci Yayinlari 1999- Istanbul

Magarada Yasamak Istermisiniz

magarada yasamak istermisiniz

http://img213.imageshack.us/img213/2228/92yl.jpg
http://img354.imageshack.us/img354/8559/69gm.jpg
http://img354.imageshack.us/img354/6274/41au.jpg

Gelincik Hikayesi

GELINCIK HIKAYESI

Uzaklarda bir koyde, kocasi, cocugu dogmadan olmus, tek basina
yasayan
hamile bir kadin kendisine arkadas olmasi acisindan dagda yarali olarak
buldugu bir gelincigi evinde beslemeye baslar. Gelincik kadinin
yanindan bir

an bile ayrilmaz.

Her ne kadar evcil bir hayvan olmasada, oldukca uysallasir. Bir kac
ay
sonra kadinin cocugu dogar. Tek basina tum zorluklara gogus germek ve
yavrusuna bakmak zorundadir. Gunler gecer ve kadin bir gun bir kac
dakikaligina da olsa evden ayrilmak zorunda kalir.

Gelincik ile bebek evde yanliz kalmislardir. Aradan biraz zaman
gecer
ve anne eve gelir. Eve geldiginde gelincigi ve kanli agzini gorur. Anne
cildirmiscasina gelincige saldirir ve oracikta oldurur hayvani. Tam o
sirada

icerideki odadan bir bebek sesi duyulur. Anne odaya yonelir Ve odada
besigi, besigin icindeki bebegi ve bebegin yaninda parcalanmis olan
yilani
gorur.

Einsteinin bir sozu vardir:

"insanlardaki onyargiyi parcalamak benim atomu parcalamamdan daha zor "
alintidir.

ayrilik

:cok uzgunum: :cok uzgunum: :cok uzgunum:


Tam gogsunuzun ortasinda bir yeriniz aciyacak...
Evinizin sizi iCine sigdiramayacak kadar dar oldugunu
farkedeceksiniz...
Sokaga firlayacaksiniz... Sokaklar da dar gelecek...
Tipki vucudunuzun yureginize dar geldigi gibi...
Ne denizin mavisi aCacak iCinizi, ne piril piril gokyuzu..
Kendinizi tasiyamayacak kadar Cok buyuyecek, bir yandan da kaybolacak
kadar
kuCuleceksiniz...
Birileri size bir seyler anlatacak durmadan...
"Onemli olan saglik."
"Yasamak guzel."
"Bosver, her sey unutulur."
Siz hiCbirini duymayacaksiniz...
Gozyaslarinizdan etrafi goremez hale geleceksiniz.
O'ndan olmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarinda
olmek
isteyecek kadar Cok seveceksiniz...
Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz...
''Olume Care bulundu'' ya da ''Yarin kiyamet kopacakmis'' deseler
basinizi
kaldirip ''Ne dedin?'' diye sormayacaksiniz...
Yalniz kalmak isteyeceksiniz...
Hem de kalabaliklarin arasinda kaybolmak... Ikisi de yetmeyecek.
GeCmisi dusuneceksiniz... Neredeyse dakika dakika, Ama kotuleri
atlayarak!
Onunla geCtiginiz yerlerden geCmek isteyeceksiniz, Gittiginiz yerlere
gitmek...
Bu size hiC iyi gelmeyecek... Ama bile bile yapacaksiniz.
Biri size iCinizdeki aciyi sokup atabilecegini soylese, kaCacaksiniz...
Aslinda kurtulmak istediginiz halde, o aciyi yasamak iCin
direneceksiniz.
Hayatinizin geri kalanini onu dusunerek geCirmek isteyeceksiniz...
Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz...
Herkesi ona benzetip, Kimseyi onun yerine koyamayacaksiniz...
HiCbir sey oyalamayacak sizi, IlaClara siginacaksiniz...
BirkaC saat kafanizi bulandiran ama asla onu unutturmayan...
Sadece bir muddet buzlu camin arkasindan seyrettiren...
Butun sarkilar sizin iCin yazilmis gibi gelecek...
Bogaziniz dugumlenecek, dinleyemeyeceksiniz...
Uyumak zor, uyanmak kolay olacak, Sabahi iple Cekeceksiniz...
Bazen de ''HiC gunes dogmasa'' diyeceksiniz.
Ne geceler rahatlatacak sizi ne gunduzler...
Olmeyi isteyip, olemeyeceksiniz...
Belki Civi Civiyi soker diye can havliyle onunuze Cikana sarilmak
isteyeceksiniz, Nafile...
Dusuncesi bile tahammul edilmez gelecek...
Ruyalar goreceksiniz, gerCek olmasini istediginiz...
Her siCrayarak uyandiginizda onun adini soylediginizi fark
edeceksiniz...
Telefonun Calmasini bekleyeceksiniz...
Aramayacagini bile bile...
Her Caldiginda yureginiz agziniza gelecek...
Aglamakli konusacaksiniz arayanlarla...
Yureginiz burkulacak...
Caniniz yanacak..
Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz.
Hayata dair hiCbir sey yapmak gelmeyecek iCinizden...
Onun sesini bir kez daha duymak iCin yanip tutusacaksiniz...
Defalarca aradigi gunlerin kiymetini bilmediginiz iCin kendinizden
nefret
edeceksiniz..
Yasadiginiz sehri terk etmek isteyeceksiniz...
Onunla hiCbir aninizin olmadigi bir yerlere gidip yerlesmek...
Ama bir umut... Onunla bir gun bir yerde karsilasma umudu...
Bu umut sizi gitmekten alikoyacak...
Gel gitler iCinde yasayacaksiniz... Buna yasamak denirse...

reklamla baglan hayata :)

Bugunlerde bana karsi cok nobran davraniyorsun Berkalp” reklam repligi ile hayatimiza yeni bir kelime girdi: NOBRAN. Gerci Sait Faik Abasiyanik yillar once soylemisti, “Kadin, seni sevmis de konusuyor oglum, oyle nobran olma.” diye; ama olsun! Ne de olsa bir reklam populerlestirdi bu sozu.
Bu yuzden de reklamdaki genc Berkalp gibi hemen herkes nobranin ne oldugunu merak edip bu gizemli kelimenin pesine dustu: Gunluk dilimize hos geldin “nobran”. Kelimenin anlamini bilmek onemli degil, bu kelime ile arkadasimiz, esimiz dostumuz, herkes bir anda “nobran” oluverdi. Oysa nobranin; davranisi kaba, sert ve gonul kirici anlami oldugunu; ancak bir arastirma yaparak bulduk. Sadece nobran degil, su aralar “ver coskuyu kolonlara, ver coskuyu” da en sik kullandigimiz reklam repliklerinden. Tipki bir atasozu, bir deyim gibi reklamlar iyice yerlesti dilimize. Cok degil uc bes yil oncesine kadar reklamlarin uzunlugundan sik�yet eder, nerede bir reklam gorsek kanal cevirirdik. Simdi ise dort gozle reklamlari bekleyenler var! Tabii bunda sektore yapilan ciddi yatirimlarin ve cekilen kaliteli reklamlarin buyuk payi var; “tamamen duygusaaaaal” yani... Ancak usta reklam yazari, reklam yonetmeni ve sanatcilarin da ‘hakkini verrrr’elim. Saniyelik reklamlar creatif firmalara milyon dolarlar kazandiriyor. Hal boyle olunca birbiriyle rekabete giren ve iyi isler cikaran firmalar belki de en pahali sektoru olusturuyor. Konusma dilimizle muhabbetlerimize ve davranislarimiza yerlesen reklamlar promosyon urunleri ile de hayatimizin her anina giriyor. Bonus kafalar, Vadaa anahtarliklar, Turkcell bebekler, I love you tisortler, Arcelik robotlar ve en son olarak da Haci Murat Kit.

Agzi olan konusuyor

Fruko’nun yillarca dilimize pelesenk ettigimiz “on yuz bin baloncuk yuttum” sloganina sahip reklami h�l� akillarda. Yani reklam filmi amacina ziyadesiyle ulasmis durumda. Nereden bakarsaniz bakin “Yoneticimiz uyuyor mu? Yak su kaloriferi kapici, donuyoruz! Sondur su kaloriferi kapici, pisiyoruz” sloganli Izocam reklami bu alandaki onculerden. “Ac kapa Artema”, “Cokoprens almaya gittiler”, “Siz h�l� annenizin margarinini mi kullaniyorsunuz? ”, “Mutfakta biri mi var? ”, “Sapina kadar Derby”, “Cakar cakmaz cakan cakmak”, “Agzi olan konusuyor”, “Babam oyle diyo” “Macit beni otomobillendir”, “Tik tik tik eyi gunler”, “Degajeme gel”, “En iyi cay Dogus Cay”, “Dunyayi sen mi kurtarican? ”, “Ben ozgurum”,“Turkcell’le baglan hayata” akillarda en cok kalan reklamlar. Bir de “aganigi naganigi” diye bagiran Fiskobirlik reklami vardi hatirlarsaniz.

Oynadigi reklami en cok seyretmek istedigimiz kisilerin basinda Cem Yilmaz var. Yilmaz’in su ana kadar oynadigi filmler sanki reklam filmi degil de tipki bir sinema saheseri gibi buyuk ilgi gordu. Icinde bulundugu her reklamin replikleri aylarca dillerde dolasip durdu. H�l� da oyle... Once Telsim, sonra Doritos, simdilerde de Opet. “Gerginsiniz bugun”, “Sen once kendi kabak kafana bak”, “Kimil kimil, janjanli”, “Doktor bu ne? ”, “Insan yiyecek bunlari, insan! ”, “Egitim sart”, “Asfalt agladi be! ”, “Sizin gibi gencleri pistlerde gormek isteriz”, “Arabanin hakkini ver hakkini! ”, “Benim oyuncagim yok mu? ” akillarda kalan reklam repliklerinden bazilari.

Tarkan 9 Kasim Da Dubai De ...:)



2006 Tarkan Come Closer Avrupa Turnesi kapsaminda yer alan; Munih, Stuttgart, Frankfurt ve Berlin konserleri ertelendi... Tarkan, yasadigi ortopedik rahatsizlik dolayisiyla, doktorlarinin da tavsiyeleri uzerine devam eden yogun calisma temposunu bir sureligine dusurmek zorunda kaldi. Tarkan, bu yil yurticinde ve yurt disinda verdigi konserlerle uzun soluklu bir turne programini geride birakti. 2006 yilini, Come Closer Avrupa turnesiyle tamamlamayi planlayan sanatcimiz, kisa sureli ve yogun bir tedavi surecinin ardindan yogun konser temposuna kaldigi yerden devam edecek. Tum bu gelismeler cercevesinde planlanacak 2007 programi onumuzdeki gunlerde, KBK Konzert Und Kunstleragentur GmbH ve HITT Muzik & Produksiyon tarafindan duyurulacaktir. Ayni turne kapsaminda yer alan Dortmund konseri 04 Kasim, Dubai konseri 09 Kasim, Hamburg konseri 17 Kasim ve Kopenhag konseri ise 18 Kasim tarihlerinde gerceklestirilecektir

Bu Gece En Huzunlu Siirleri Yazabilirim

Bu Gece En Huzunlu Siirleri Yazabilirim

Bu gece en huzunlu siirleri yazabilirim

Soyle diyebilirim: "Gece yildizlardaydi
Ve yildizlar, maviydi, uzaklarda usurler"

Gokte gece yelinin soyledigi turkuler

Bu gece en huzunlu siirleri yazabilirim
Hem sevdim, hem sevildim, ya da o boyle soyler

Bu gece gibi miydi kucagima aldigim
Optum onu optum de ustumde sonsuz gokler

Hem sevdim, hem sevildim, ya da ben boyle derim
Sevmeden durulmayan iri, durgun bakisli gozler

Bu gece en huzunlu siirleri yazabilirim
Duymak yitirdigimi, ah daha neler neler

Geceyi duymak, onsuz daha ulu geceyi
Cimenlere dusen ciy yazdigim bu dizeler

Sevgim onu alakoymaya yetmediyse ne cikar
Ve o benimle degil, yildizlidir geceler

Yurek zor katlaniyor onu yitirmelere
Bakislar sanki onu bana getirecekler

Boyle gecelerdeydi agaclar beyaz olur
Artik ne ben oyleyim ne de eski geceler

Sesim ara ruzgari ona ulasmak icin
Simdi sevmiyorum ya, eskidendi sevmeler

Simdi kimbilir kimin benim oldugu gibi
Sesi, aydinlik teni, sonsuz uzayan gozler

Sevmiyorum dogrudur, yurek bu hala sever
Sevmek kisa surduyse unutmak uzun surer

Bu gece gibi miydi kollarima almistim
Yuregimde bir burgu ah onu yitirmeler

Budur bana verdigi acilarin en sonu
Sondur bu onun icin yazacagim dizeler

Mayo klinik diyeti

bugun bu diyete basladim bakalim sonuc ne olacak..Daha once uygulayan varmi aranizda..Sonuclari nasil oldu merak ediyorum..:uhm:

Havalar isinacak

Kar ve soguk yurdu terk ediyor, hava isinacak
Baskent kardan bembeyaz: Ankara Buyuksehir Belediyesi, vatandaslarin trafikte herhangi bir sorun yasamamalari icin ana arterlerde kar ve buzlanmaya karsi her turlu onlemi aldi. Ankara'da yollarin trafige acik oldugu bildirildi.

Arac trafiginde, kar yagisi ve buzlanma nedeniyle ortaya cikabilecek olumsuzluklarin onune gecilmesi amaciyla karla mucadele araclarinin kentin cesitli noktalarinda konuslandirildigini bildiren yetkililer, ekiplerin calismalarini surdurdugunu ifade ettiler.

Vatandaslar, trafikte yasayabilecekleri sorunlar icin ''287 36 71'' numarali telefonu ya da Buyuksehir Belediyesi'nin ''Alo 153 Mavi Masa'' hattini arayabilirler.

Selde kaybolan cocugun cesedi Suriye'de bulundu

MardIn'In Nusaybin Ilcesi'nde sele kapilan cocugun cesedi Suriye'de bulundu. Abdulkerim Meskin (7), koPage Rankuden gecerken Cagcag deresinin yukselmesiyle sel sularina kapilmisti. Suriye'nin Kamisli bolgesinde bulunan Meskin'in cenazesi Veysike Mezarligi'nda topraga verildi. Diger taraftan Diyarbakir'in Cinar Ilcesi'nde selden etkilenen vatandaslar, cadirlarina yerlesti.

Kayak sezonu erken acilacak

Kayak ve kis turizminin onemli merkezlerinden Uludag'da, oteller bolgesindeki kar kalinligi, onceki gece etkili olan yagisla birlikte 70 santimetreyi buldu.

Gorus mesafesinin acik oldugu Uludag'da, hava sicakligi eksi 4 derece olarak olculdu. Uludag'da kar yagisinin surecegi, bugun lodosun etkili olacagi belirtiliyor.

2 yolcu otobusu devrildi: 21 yarali

Konya'da, buzlanma nedeniyle 2 yolcu otobusu devrildi. Otobuslerdeki 21 yolcu yaralandi. Ilk yolcu otobusu, Kulu-Cihanbeyli arasi Tavsancali beldesi yakinlarinda yoldaki buzlanma nedeniyle devrildi. Ayni saatlerde Kulu yakinlarinda Anamur-Ankara seferini yapan bir baska otobus, ayni nedeniyle devrildi. Yaralanan 21 kisi hastanelerde tedavi altina alindi.

Havalar isinacak

Hava sicakligi bugun bati bolgelerden baslayarak artacak. Meteoroloji, bugun; Marmara, kuzey Ege, bati Karadeniz'in batisi, dogu Karadeniz'in dogusu ile Kars ve Ardahan cevrelerinde yagis beklendigini kaydetti. Yagislarin yagmur ve saganak; Trakya'nin yuksek kesimleri, Karadeniz'in ic kesimleri ile Kutahya, Eskisehir ve Kars cevrelerinde karla karisik yagmur ve kar seklinde olacagi tahmin ediliyor. Yagislarin yarindan sonra da, Bati ve Orta Karadeniz kiyilari, dogu Karadeniz ile dogu Anadolu'nun kuzeydogusunda devam edecegi bildirildi.

Umit tasi

Kucuk cocuk, deniz kenarinda gordugu yassi bir tasin guzelligine hayran olmustu. Mutlaka bir mucevherdi buldugu. Sekli de bir insan kalbi gibiydi. Ustelik de paril paril parlamaktaydi .

Cocuk, tasi avuclayip evine kostu. Ve onu buyuk bir heyecanla babasina uzatti. Adam, yavrusunun soguktan morarmis avucundaki tasin, birbirine surtuldugunde kivilcim cikartan bir cakmak tasi oldugunu hemen anladi. Fakat bunu ona soyleyemedi.

Kucuk cocuk, ruyalarini susleyen bisiklete kavusmak icin elindeki tasi satmak istiyor ve o paranin bir bolumuyle, bir de top alacagina inaniyordu. Fakat babasi buna yanasmiyordu.

Cocuk, isin kendisine dustugunu anladiginda, tatil de simit sattigi carsiya gitti. Kuyumcu vitrinleri, goz kamastiran isiklarin aydinlattigi altin kolyelerle doluydu. Bir de, elindeki tasin cok daha kucuk olanlariyla suslenen pahali yuzuklerle.

Cocuk, en gosterisli magazayi gozune kestirdikten sonra, bir sure vitrin onunde bekledi. Iceride, dukkan sahibi oldugu anlasilan bir adam vardi. Musteri olarak da, kurk mantolu bir hanim.

Kucuk cocuk, biraz sonra iceri girdi. Ve cebinden cikardigi tasi dukkan sahibine uzatarak:
- Bu pirlantayi deniz kenarinda buldum efendim!. dedi. Eger isterseniz size satarim.

Adam, tasa uzaktan bir goz atip:
- O sadece basit bir cakmak tasi, dedi. Butun sahil o taslarla doludur.
- Hayir!. diye atildi kucuk cocuk. Isterseniz islatin. Ne kadar parladigini goreceksiniz.

Dukkan sahibi, zengin musterisini kacirmaktan korkuyor ve cocugu kolundan tutup atmayi planliyordu.

Kadin, onun niyetini sezmisti. Cocugun tasina yakindan bakip:
- Tam istedigim sey!. diye gulumsedi. Onu bana satar misin?

Kucuk cocuk, tasinin gercek degerini anlayan biriyle karsilasmis olmaktan son derece mutluydu. Kadinin cebine doldurdugu paralar ise, aklini basindan almisti. Defalarca tesekkur ettikten sonra, kosarak uzaklasti.

Kadin, elindeki tasi kuyumcuya vererek ona bir zincir takmasini istedi. Beli ki mucevher gibi tasiyacakti.

Dukkan sahibi, yapmis oldugu ikazi anlamadigi icin, kadinin aldandigini dusunuyordu. Bu yuzden de:
- Soylemistim ama tekrar edeyim!. dedi. Satin aldiginiz sey basit bir tastir.

Kadin, once pirlanta kolyesine, daha sonra da yuzugune bakarak:
- Zannetmiyorum! .. dedi. O tas bence bunlardan cok degerli. Cunku bu tas kucuk bir cocugun umidini tasiyor.

Bekaret ne kadar onemlidir?

Ilknur SENGUL

Bekaret ne kadar onemlidir?



--------------------------------------------------------------------------------

Bekaretin bir cok anlami mevcuttur.
1- Kizlik
2- Masumluk, temizlik
3- Dogallik

Gunumuzde bekaret deyince ilk akla gelen birinci anlami,kimi insanlar etparcasindan ibaret gorurler ,halbuki oyle degildir.
Her halti yapip, sadece o zari eski halinde koruyan insanlarda bekaretini kaybetmistir bence, her seyi
yuzeysel olarak yasayip hatta belkide anal yapan sonrada namus abidesi safgenc kizlik rolleri...

Bu durumda "bekaret zardan mi ibarettir?" sorusutakiliyor aklina insanin.

Gunumuzde Ulkemizde dahi bekaretini koruyabilen kisilerin sayisi maalesefki azalmakta. Bu kimilerine gore onemsizken diger taraftan din,gelenek vegoreneklerin butunu icinde konu ele alindiginda bekaret cok onemlidir,hattakisilerin olum fermanlari dahi buna goredir.

Bazen zarin esnek olusunu bilemeyen cahil insanlarin yuzunden olen masum genc kizlar... Hattaki bazen
cinsel iliski sirasinda dahi yirtilmayan ancak dogumla yirtilan bazi ozel durumlar da vardir

O halde bu tip kadinlar bekaret raporuda alsa sonucta kiz cikacak oysa evli ve cinsel ilskiyi yasiyor olarak.

Tibben kizlik zarinin gorevi, ilk adet kanamasina kadar, kadinin ic cinsel organini mikroplara karsi korumaktir.

Ilk adet kanamasindan sonraysa pek bir islevi yoktur.
Demem o ki,asl olan beyin,kalp bakire olsun yeter....

Kimine cok onemlikimine degil gibi gorunsede asl olan gonul eglendirirken hos olurken, erkekler evlenecegi hayatinin geri kalan kismini paylasacagi bayaninsaf el degmemis bakire olmasini isterler.

Kadinlarin bakireliginin isareti sayilan kizlik zariyken ,erkeklerde bakirligim niye bir isareti yoktur?

Bu durumda
1- Erkeklerin bakir oldugu anlasilmaz.Davranislar yada yalan soyleyipsoylemedigiyle anlasilir.
2-Kadinlarin bakire oldugu da anlasilmaz.Teknolojinin gelismesiyle artik cinsel ilskiye girse bile diktirmektir, saklayabilir kimse anlamaz.

3-Vicdan ve aciklik yani seffaflik demekki asil onemli olan.

Tabiki bu arada kaza sonucu yada basina talihsiz olaylar gelmis bayanlarkonunun disinda.
Belkide kadinlar icinde erkekte bakirligin onemini vardir ?.Kadinlarin boyle bir istekte haklari varmidir? Mesela istemeye geldiklerinde damat adayi bakirse veririrz diye kimse niye sormuyor?.

Yok erkek tecrubesiz olursa olmaz
Ne bicim dusunce bicimi erkekler belli bir yasa gelince bir takim yerlerde erkeklik neymis diye gururla ogretilirken , ayni aile kizlarini korkutuyor korunmasi gereken emanetidir o onun, namusu.

Ilk gece bu kadar onemliyken sonraki zamanlarda kadinin tecrubesizliginden yakinan "tek duze ilskimiz var, sikildim artik" diyerek farkli seyler heyecanlar arayan cahil erkekler, Niye gozunuz disari kayiyor?

Madem gozun disariya kayacak e bu kadin el degmemisse nasil tecrubesi olsunki sizi memnun etsin
degil mi ama.

Iste sonra evliliklerde yasanan en onemli nokta aldatmalar iste burda basliyor. Karsindakinin beklentisini bilmiyor cunku esine acik olmamiski.

Bu konu ne zamandir gundemde olan manken Sebnem Schaeffer in hep kendini birilerine karsi biseyleri ispatlamisyla yada karsi tarafi hep asagilamasiyla sinirimi bozmasindan kaynaklaniyor.

Simdi Sebnem hanim istedigi kadar "bakireyim" desin benim gozumde gecmis olsun guzelim...
Niye ortaliga cikip namusunu aciklama geregi hissediyorki, el degmemis masum kiz.

Sonuc olarak cagmis,modernlikmis yok bizim toplumu bozar boyle dusunceler...

Bekaret namusun temsilidir o bence saklanmasi gereken en onemli ceyizdir.

Onu yitirmek uzulunmesi gereken durumun aksine kadinliga, disilige gecisin sevinci anne olabilmenin kutsalligana gecis olarak dusunuyorum.

Tabii ki dogru zaman ve kesinlikle resmi nikahla.

ilknur@gazetehaber.net

Kocasinin Karisina Yaptigi

Jeff Green 32 yasinda, Arizona/ABD'li bir adam.. bir sure once karisini kaybetmis...kadin 29 yasinda kalp krizinden olmus.. sevdigi birini kaybetmek her insani sarsar ama bu adam nasil sarsildiysa artik, karisinin topraga verilmesine 1 gun kala "onu kaybetmenin acisina dayanamiyorum, alip eve geri getiricem" diye ayaklanmis... cenaze isleriyle ilgilenen gorevlileri arayip bunu onlara da soylemis ve izin istemis, adamlar sasirmislar ama nasil olduysa izin vermisler.. Jeff Green boylece "karicigim 7 kat topragin altinda olacagina evimizde olsun" diyerek almis karisinin olusunu eve getirmis... bununla bitmiyor, adam bir de "karim espri anlayisi gelismis bi kadindi" diyerek onu yeni kahve sehpasi yapmaya karar vermis!!!! Tam 6.000.00 $'a cesedin bozulmasini engelleyecek sekilde ozel olarak tasarlanmis koskoca bir cam masa yaptirmis, ve kadini o camin icine yerlestirip masa diye salonun ortasina koymus!!!

>Bunu duyan akrabalari ve arkadaslari "bu adam siyirdi" diyerek artik ona ugramiyorlarmis.. ama soyledigine gore hala korkmadan evine girip cikabilen birkac gercek dostu varmis.. buyrun. siz misafirlige gittiginiz bir evde salonun ortasinda asagidaki gibi bisey gorseniz ne yaparsiniz???

http://img280.imageshack.us/img280/8122/cesed9cj.jpg

what is this ? (+18)

japonlara tuhaf geldigi belli ki buyuk gogusleri olan bir japonla reportaj yapiyorlar, kizin bi sucu yok aslinda :)))
http://youtube.com/watch?v=oHgFQ97wJ...elated&search=

Hayat bir kendin yap, tasarimidir

Yasli bir marangozun emeklilik cagi gelmisti. Isveren muteahhidine, calistigi konut yapim isinden ayrilarak esi ve buyuyen ailesi ile birlikte daha ozgur bir yasam surmek tasarisindan soz etti. Cekle aldigi ucretini elbette ozleyecekti. Ne var ki emekli olmasi gerekiyordu. Muteahhit, iyi iscisinin ayrilmasina uzuldu ve ondan, kendine bir iyilik olarak, son bir ev yapmasini rica etti. Marangoz, kabul etti ve ise giristi, fakat gonlunun yaptigi iste olmadigini gormek pek kolaydi. Bastan savma bir iscilik yapti ve kalitesiz malzeme kullandi. Kendini adamis oldugu meslegine boyle son vermek ne buyuk talihsizlikti! ... Isini bitirdiginde isveren, evi gozden gecirmek icin geldi. Dis kapinin anahtarini marangoza uzatti. "Bu ev senin" dedi, "Sana benden hediye" . Marangoz, soka girdi. Ne kadar utanmisti! Keske yaptigi evin kendi evi oldugunu bilseydi! O zaman boyle yapar miydi hic! Bizim icin de bu boyledir. Gun be gun kendi hayatimizi kurariz. Cogu zaman da, yaptigimiz ise elimizden gelenden daha azini koyariz. Sonra da, soka girerek, kendi kurdugumuz evde yasayacagimizi anlariz. Eger tekrar yapabilsek, cok daha farkli yapariz. Ne var ki, geriye donemeyiz. Marangoz sizsiniz. Her gun bir civi cakar, bir tahta koyar ya da bir duvar dikersiniz. "Hayat bir kendin yap, tasarimidir" demistir biri. Bugun yaptiginiz davranislar ve secimler, yarin yasayacaginiz evi kurar. Oyle ise onu akillica kurun. Unutmayin... Paraya ihtiyaciniz yokmus gibi calisin. Hic incinmemis gibi sevin. Kimse izlemiyormus gibi dans edin. Ve lutfen, bu sozleri arkadaslariniza iletin. Ben ilettim

herkese sevgi

Vietnam'da savastiktan sonra sonunda evine donmekte olan bir asker hakkinda bir hikaye anlatilir.San Francisco'dan ailesini aradi -Anne baba, eve donuyorum, ama sizden bir sey rica ediyorum. Yanimda bir arkadasimi da getirmek istiyorum. -Memnuniyetle, onunla tanismak isteriz,diye cevapladilar. . Ogullari, -Bilmeniz gereken bir sey var diye devam etti. -Arkadasim savasta agir yaralandi. Bir mayina basti ve bir koluyla ayagini kaybetti. Gidecek hicbir yeri yok, ve onun gelip bizimle kalmasini istiyorum. -Bunu duyduguma uzuldum oglum. Belki onun baska bir yer bulmasina yardimci olabiliriz. -Hayir. Anne, baba, onun bizimle yasamasini istiyorum. -Oglum, dedi babasi, -Bizden ne istedigini bilmiyorsun. Onun gibi ozurlu biri bize korkunc bir yuk olur. Bizim kendi hayatimiz var, ve bunun gibi bir seyin hayatimiza engel olmasina izin veremeyiz. Bence bu arkadasini unutup eve donmelisin. O kendi basinin caresine bakacaktir. Oglu o anda telefonu kapatti. Ailesi ondan bir sure haber alamadi. Ama birkac gun sonra, San Francisco polisinden bir telefon geldi. Ogullarinin yuksek bir binadan dusup oldugunu ogrendiler. Polis bunun intihar olduguna inaniyordu. Uzuntu dolu anne-baba hemen San Francisco'ysa uctular ve Ogullarinin cesedini tespit etmek icin sehir morguna goturulduler. Onu tanidilar, ve bilmedikleri bir sey daha ogrenince dehsete dustuler: Ogullarinin sadece bir kolu ve bir bacagi vardi. Bu hikayedeki aile de bir cogumuz gibi. Guzel olan yada birlikte olmaktan zevk aldigimiz insanlari sevmek bizim icin cok kolay, ama bize rahatsizlik veren yada yanlarinda kendimizi rahatsiz hissettigimiz insanlari sevmiyoruz. Bizim kadar saglikli, Guzel yada akilli olmayan insanlarin yanindan uzak durmayi tercih ediyoruz. Ney seki, bize bu sekilde davranmayan biri var. Biz ne kadar bozulmus olursak olalim, bizi sonsuz ailesinin yanina cagiran sartsiz sevgiyle seven biri. Bu gece, uyumadan once, insanlari oldugu gibi kabul edebilmemiz ve bizden farkli olanlara karsi daha anlayisli olabilmemiz icin gereken gucu vermesi icin Allah'a kisa bir dua edelim.

Karayipler bolgesi

Yurdumuzda degil ama buralarla ilgili orf adetlerden bir kaci;

*Mutlaka animasyonlar vardir. Ortalama her cocugun bir yarismayi kazanmasi saglanir ve hediye verilir.
*Genellikle yemeklidir. (Fast food agirlikli.)
*Dogum gunu sonuna dogru pinata denilen bir kutucuk patlatilir. Icinde seker ve ufak boyutlarda oyuncaklar doldurulmustur. Yukaridan iple baglanir. Butun cocuklar bu kutuyu parcalar ve dokulen dagilan oyuncaklari kapisir. (Bunu seyretmek muthis eglencelidir buyukler icin.)
*En onemli bolum; Dogum gunlerinde gelen hediye kadar giden hediye olur. Dogum gunu cocugundan misafirlere hediyeler verilir. Gelenlerin en buyuk beklentisi budur:1yes2:

Nacizane tavsiyem buralarda dogum gunu falan yapmayin ya da cocugunuza fazla arkadas edindirmeyin:1no2: Yoksa sizinde sevgili anneniz aynen benimki gibi maddi acidan aglar...:1shok:

:Roflol: :Roflol: :Roflol:

Ne istersen var.

Arkadaslar ben butun yazilarimi bu topic altinda toplayacagim. Aslina bakarsaniz mail box`imi temizledim de. Begendiklerimi sakliyordum eh bayaa birikti. %99 oldu.
En kisa zamanda konulari yerlerine aktarmayi dusunuyorum. Gerci buradan sonra sanirim komple silerim Forumda kirlilik olmasin diye. Nasil olsa burasi benim kosem. Baska topic acarak forumu kirletmemis olurum. Bi gun bi admin kafami ucurana kadar kendi topicimde diledigim gibi kostururum.

Elancyl (gunduz/gece)hakkinda

Kullanan/faydasini goren var mi?

Nar'im esinle nice nice yillara!




Canim nar'im esinle birlikte bir yastikta nice nice guzel yillara diliyorum sevgiler benden size...

adini ask koydum




Ay'in dunyamizi aydinlattigi gibi,

Zifiri karanliklardan cikarip, isiklarini saciyorsun etrafima.

Oyle buyulu bir isik ki bu, hayallerin gerceklesmesi gibi, adini koyamadigim

dusunceler gibi, kapimi her an calacak beklenen biri gibi ..

Beklenen sen misin ? .....

Yoksa ask mi? ...

Hayir hayir, sen askin ta kendisi olmalisin.



Seni beklemek, acilan her kapinin ardinda seni aramak ..

Calan her telefona sen diyerek kosmak, yine aramadi diyerek meraklanmak. .

Beklenmedik anlarda seni karsimda bulup, mutluluklarin en guzelini hissetmek



...

En huzunlu anlarinda, huznunu kalbimde yasamak, sevincini sevincim, derdini

derdim bilmek .. Dogan her yeni gune, senin icin hayir dualari ile baslayip,

"gunaydin" diyen sesini duymak icin, uykularin en tatlisindan uyanmanin sevincini yasamak ..

Bana bunlari hissettirdigin icin..

Bu duygulari yasattigin icin, adini ask koydum senin,

Sen askin ta kendisisin.. .



Telefonum her caldiginda icim titreyerek "o ariyor" diyorsam..

Her ne kadar ses tonumu ayarlamaya calisip,

Hala bunu basaramiyor ve yinede sesimin titremesine engel olamiyorsam. ..

Bana baktiginda, sac diplerimdeki firtinalara dur diyemiyorsam,

Gozlerine bakarak, denizlerin en derinlerine daliyor ve bir turlu

cikamiyorsam ....



Ellerimi, titrek ve bir kor gibi yakiyorsa tenin..

Yuregimde alaboralar kopuyorsa eger....

Bunu basaran sen misin?.

Yoksa sen ask misin?...



Bana bu duygulari yasattigin ve hayatima girdigin icin ..

Aski yalniz sana yakistirdigim icin

Adini ask koydum senin ..

Sen ask olmalisin...

Bulent Ecevit vefat etti

Eski Basbakanlardan Bulent Ecevit, Gulhane
Askeri Tip Akademisi Hastanesi'nde vefat etti.

Doktoru Mucahit Pehlivan, A.A muhabirine yaptigi aciklamada, Ecevit'in vefat
ettigini belirtti.

Allah rahmet eylesin

YARIN

birseyler olacak yarin
durusundan belli
kirdaki atlarin
bulutlarin kosusundan belli
kazisindan kostebeklerin topragi

karincalarin tel�sindan belli
birseyler olacak yarin
belki bir tomurcuk
belki bir agacin dusen yapragi
belki de bir cocuk

pek o kadar goremesek de uzagi
kuslarin ucusundan belli
birseyler olacak yarin
oburgunden onemsiz
yarindan onemli

Bulent Ecevit



YARGI

oldurenle katiliz calanla hirsiz
tumumuz sanigiz tumumuz savci
tumumuz suclu tumumuz yargic

kimi aklar kimi suclariz
kimi bagislar kimi asariz
kendimizi baskasinda

hergun bicak sapli
birinin arkasinda
vurulan da biziz vuran da

Bulent Ecevit







TURK-YUNAN SIIRI

sila derdine dusunce anlarsin
yunanliyla kardes oldugunu
bir rum sarkisi duyunca gor
gurbet elde istanbul cocugunu

turkcenin ferah gonlunce kufretmisiz
olmusuz kanli bicakli
yine de bir sevgidir icimizde
boyle baris gunlerinde sakli

bir soyun kani olmasin varsin
damarlarimizda akan kan
icimizde su deli ruzg�r
bir havadan

Bu yagmurla comert
bu gunesle sicak
gonlumuzden bahar dolusu kopan
iyilikler kucak kucak

bu sudan bu tattandir ikimizde de gunah
butun ickiler gibi zarari kadar leziz
bir iklimin meyvasindan sizdirilmis
bir ickidir kotuluklerimiz

aramizda bir mavi buyu
bir sicak deniz
kiyilarinda birbirinden guzel
iki milletiz

bizimle dirilecek bir gun
Ege'nin altin cagi
yanip yarinin atesinden
eskinin ocagi

once bir kahkaha calinir kulagina
sonra rum siveli turkceler
o Bogaz'dan soz eder
sen rakiyi hatirlarsin

Yunanliyla kardes oldugunu
sila derdine dusunce anlarsin

Bulent Ecevit

Top Kek ama islak olanindan

malzemeler:
3 yumurta
1 su bardagi seker
3 su bardagi un
50 gr kakao
1 paket margarin (yumusak olucak)
1 paket kabatma tozu

islatmak icin:
1 su bardagi su
1 su bardagi seker

yapilisi:malzemelerin hepsi karistirilarak yogrulur.Ceviz buyuklugunde toplar hazilanip tepsiye dizilir.175 derecede firinda pisirilir.Firindan cikinca kekler sicakken;1 bardak su ile 1 bardak seker karistirilip sekerli suya top kekler batirilip islatilir.
Afiyet olsun..

hayatimdaki degisiklikler

arkadaslar bilenler bilir benim esim intihar sonucu oldu tam 5 ay olucak zaman ister istemez su gibi akiyor ve hayat devam ediyor biliyorum
Biliyorum ki hayatima devam etmek zorundayim cunku benim minik bir kuzum var ve o bu ay babasiz dogum gununu ilk defa kutluyacak ve bu yine benim icime oturacak evet ilk defa anliyorum babasiz cocuk buyutmek cok zormus ama ben guclu olucagim cunku kendime soz verdim ogluma soz verdim
Evet hayatimda ufak ufak degisiklikler oldu oncelikle banka borclarini sonlandirdim geriye az biraz kucuk isler kaldi onlarda allahin izni ile son bulur umuyorum lutfen isler yolunda gitsin
benim icin dua edin buna o kadar ihtiyacim var ki su anda
oglumu sanirim yilbasindan sonra krese vericegim ve ben bilgisayar kursuna baslamayi dusunuyorum yeri geldikce haber ederim simdilik bu kadar hepinize verdiginiz destek icin tesekkur ederim sevgiyle kalin allaha emanet olun tesekkurler

Herkese Merhaba

[FONT="Comic Sans MS"]herkese merheba. sitenize uye olmaktan dolayi mutluyum. umarim uzun bir sure guzel seyler paylasiriz.
ben zehra. 28 yasindayim. ( Iki gun once 27 idim. :cok uzgunum: ) edebiyat ogretmeniyim. 6 senedir evliyim.:mymeka:
henuz cocugum yok. ama yakin zamanda istiyoruz insallah.:emir_bebek:
sevgiler...
[/font]

Herkese Merhaba

herkese merheba. sitenize uye olmaktan dolayi mutluyum. umarim uzun bir sure guzel seyler paylasiriz.
ben zehra. 28 yasindayim. ( Iki gun once 27 idim. :cok uzgunum: ) edebiyat ogretmeniyim. 6 senedir evliyim.:mymeka:
henuz cocugum yok. ama yakin zamanda istiyoruz insallah.:emir_bebek:
sevgiler...

Vanli Araniyorrr!!

Canlarim Nerdesiz? Burda Bulusak Bari.

bir erkek neyi bekler?

Bir erkek neyi bekler?
"Gercek bir kadin"
Annesinin besledigi gibi besleyebilen
Evini temiz
ve sicak tutan,
Dirdir etmeyen bir kadin...
Paranin kiymetini bilen,
Butun gun calisip,
Butun gece dansedebilen...
Veee hayir demeyen...
Asla basi agrimayan...
Her zaman tedbirli,
Ve her zaman "hazir" olan...
Yalniz kendisini sevecek,
Ve simartacak bir kadin...

Tanisma

:teytey: :teytey: :teytey: MERHABALAR

fistik gibi kiz

Cocuklarinizi koruyabilmek icin lutfen bakin

http://rapidshare.com/files/2116273/DRAM.pps.html

Nigde Alaaddin Cami Kapisindaki Siluet

Nigde'de, Alaaddin Camii'nin kapisindaki tacli kadin silueti gorenleri hayrete dusuruyor. Yilin sadece belli gunleri ortaya cikan silueti gorebilmek icin insanlar akin akin camiye geliyor. Nigde Kalesi'nde bulunan ve Anadolu Selcuklu Donemi'nde yaptirilan caminin cumle kapisi uzerindeki tas islemesi gorenleri sasirtiyor.

1223 yilinda, Nigde Sancakbeyi Ziynettin Besare tarafindan yaptirilan Alaaddin Camii'nin cumle kapisi uzerindeki kadin silueti Selcuklu mimarisinin tum inceliklerini yansitiyor. Agustos ve eylul aylarinda caminin doguya bakan tas kabartma kapisinda, camiye dikey vuran gunesin golgeleri, kapida tacli bir kadin basi silueti olusmasina neden oluyor. Cocuklar kendilerince bulduklari renkli cam yontemiyle kadin siluetini izlerken, turistler kameralara kaydederek bu ani olumsuzlestirmeye calisiyor.

Efsaneye gore, Selcuklu Sancakbeyi Ziynettin Besare il merkezine bir cami yapilmasi icin emir verir. Camiyi yapan usta da Sancakbeyi'nin kizina sirilsiklam asiktir. Camiyi yaparken, prensese olan askini sonsuza kadar yasatmak isteyen usta, duvarin taslarina Sancakbeyi'nin kizinin yuz kisminin siluetinin dogmasi icin buyuk emek verir. Asirlardir prensesin yuzu, Alaaddin Camii'nin kapisinda isik golgesi olarak belirir. Ustanin sevdigi kiza kavusamadigi ve bu nedenle askini taslara isledigi rivayet edilir.

Tas isciligi ve orijinal mimarisi ile Anadolu Selcuklu camilerinin en iyi orneklerinden biri olan Alaaddin Camii'ne, dikdortgen yapisi ayri bir guzellik katiyor.

http://img48.imageshack.us/img48/5774/kapmj6.png

paketler de son tasarim..




Sulebeyza dogum gunun kutlu olsun (05.11.06)..

Eklenti 689
Sevgilerimle...

Eklenmis Mesaj cicekli7.jpg (17,0 KB)

Eve Donus

Konusu
Bir ihtilalin kara bulutlari; adresi bile olmayan kucuk mahallelerde hayatin kiyisina inatla tutunarak; odunc bir nese ve veresiye bir sevdayla paylarina dusen kadar mutlulugu corbalarina katik edip yasayan, kaderi silik insanlarin uzerine yagmaya baslarsa; artik o insanlarin ‘eve donus’ ihtimalleri bile sadece bir umuttur.

"Eve Donus"; bir ihtilalin golgesinde sadece yasamsal varliklarini devam ettirebilmek adina hayat mucadelesi veren fakir bir isci ailesinin, traji-komik oldugu kadar duygulu ve yarali hikayesini beyaz perdeye tasiyan muhtesem bir donem filmi.

Saw 3 (Testere 3 )
Gosterim tarihi: 03.Kasim.2006
Yonetmen: Darren Lynn Bousman
Oyuncular: Tobin Bell, J. LaRose, Angus Macfadyen, Debra McCabe
Dil: Ingilizce
Tur: Gerilim, korku
Ilki tum dunyada 100 milyon, ikincisi 145 milyon dolar hasilat yapan Testere serisi devam ediyor. Senaryosunu Leigh Whannell'in yazdigi filmin yonetmen koltugunda bu kez Darren Lynn Bousman var. Bu tarzdan hoslananlari memnun edecek bir calisma.

Konusu
Efsane katil Jigsaw ve muridi Amanda bir yandan hasta olan Jigsaw’u acimasiz oyunlarina devam edebilmesi icin hayatta tutmaya calisirken, diger yandan yeni kurbanlarinin hayata bagliliklarini akil almaz iskence ve oyunlarla test etmeye devam ediyorlar.

The Wicker Man (Lanetli Ada )
Gosterim tarihi: 03.Kasim.2006
Yonetmen: Neil Labute
Oyuncular: Nicolas Cage, Ellen Burstyn, Kate Beahan, Frances Conroy
Dil: Ingilizce
Tur: Gerilim, drama, gizem
Anthony Shaffer'in romanindan 1973 yilinda Robin Hardy tarafindan sinemaya aktarilan film 33 yil sonra bu kez Neil LaBute'nin yorumuyla beyazperdede. Gerilim ve gizem yuklu filmleri sevenlerin hosuna gidebilir ama eger ilk cevrimi izlemisseniz bu ikincisi size pek de ic acici gelmeyebilir.

Konusu
Kaliforniya otoyol devriyesi olarak gorev yapan polis memuru Edward Malus, annesiyle seyahat eden kucuk bir kizin kayip oyuncak bebegini geri vermek icin arabalarini durdurur. Oyuncak bebegi geri verirken, kontrolden cikan bir kamyon duran arabaya carparak alev almasina neden olur. Edward icinde sikisanlari kurtaramadan siddetli bir patlama meydana gelir ve otomobil alevler icinde kalir.

Bunalima giren Edward, anne ve kizin son bakislarinin resmini kafasindan silebilmek icin ilaclarla dolu birkac ay gecirir. Ama, hayat Edward’a ikinci bir sans verecektir. Eski nisanlisi Willow’dan aldigi damgasiz mektup onu Summersisle adli bir adaya surukleyecektir. Willow, yillar once Edward’in hayatina girmis ve aniden ortadan kaybolmustur. Mektubunda, kucuk kizi Rowan’in kayip oldugunu ve onu bulmasi icin bir tek ona guvenebilicegini yazar. Summersisle adasi ozel mulkiyet olmakla beraber, sakinleri eski unutulmus gelenekleri yasatmakta ve kendileri de bu sekilde yasamaktadirlar. Edward bunu hayatini yeniden rayina koyabilmek icin bir firsat olarak degerlendirir ve gitmeye karar verir.

Adaya vardiginda isinin kolay olmayacagini kavramasi uzun surmez. Kendine ozgu kulturunu ve geleneklerini yaratmis olan ada halki ve baslarindaki Kardes Summersisle arastirmasinin sacma oldugunu cunku adada Rowan adinda bir kizin hic yasamadigini soylerler.

Ama, adanin sirlari yavas yavas ortaya cikmaya baslayinca, Edward burada yasayanlarin hic de masum olmadiklarini, antik ve pagan torenlerini canlandirarak bunu insan kurban etmeye kadar goturebileceklerini kesfeder.

A Scanner Darkly (A Scanner Darkly)
Gosterim tarihi: 03.Kasim.2006
Yonetmen: Richard Linklater
Oyuncular: Keanu Reeves, Robert Downey Jr., Woody Harrelson, Rory Cochrane, Winona Ryder
Dil: Ingilizce
Tur: Animasyon, macera, drama
Dazed and Confused, Fast Food Nation gibi filmleriyle taninan yonetmen Richard Linklater'in imzasini tasiyan A Scanner Darkly, usta yazar Phillip K. Dick'in en taninmis eserinin bir uyarlamasi. Ilginc bir konu, kayitsiz kalinamayacak oyuncu kadrosu ve yari animasyon teknigi. Surprizli bir film.

Konusu
Uyusturucuyla savasi kaybetmis gibi gorunen gelecegin Amerikasi'ndayiz. Substance D isimli uyusturucuya bagimli yasayan ve bu yuzden ikinci bir kisilik gelistirmis olan gizli ajan Fred polis gucundeki pek cok meslektasindan farkli degildir. Kaderin oyununa bakin ki Fred'in ikinci kisiligi uyusturucu saticisi Bob'dur. Fred'in birimi Bob'u ele gecirmek uzere bir operasyona baslar.

Volver (Donus)
Gosterim tarihi: 03.Kasim.2006
Yonetmen: Pedro Almadovar
Oyuncular: Penelope Cruz, Carmen Maura, Lola Duenas, Blanco Portillo, Yohana Cobo, Chus Lampreave
Dil: Ispanyolca
Tur: Dram, komedi
Yonetmen Pedro Almodovar'in Kotu Egitim'den sonraki filmi Donus. Bu yil yabanci dilde en iyi film dalinda Oscar aday adayi olan film, Penelope Cruz, Carmen Maura gibi yildizlari biraraya getiren kadrosuyla da dikkat cekiyor. Film, daha iyi bir yasam icin Madrid'e tasinan farkli kusaktan uc kadinin oykusunu anlatiyor.

KonusuOlumunden sonra, anne yasadigi zaman boyunca yarim kalan tum islerini tamamlamak icin yasadigi yere geri doner. Fakat ailesi orayi terk etmistir. Onlarin pesinden Madrid’e gider...

herkese gonul dolusu sevgiler,

sizlerle olmaktan dolayi son derece mutluyum sonunda sitemi buldum umarim yureklerimizi birbirimize acabilir ,aci tatatli hayata dair ne varsa paylasiriz.

Hokkabaz Ask Pps

ozenle hazirlanmis ozel bir slayt paylasilmali istedim umarim begenir ve sevdiklerinize gonderirsiniz benim gibi....sevgiyle kalin...
http://rapidshare.com/files/357278/d...mesutyamen.pps

Kucukkuyu (antandros)

KUCUKKUYU - ULASIM



Kucukkuyu'ya Istanbul'dan Bursa-Balikesir-Havran-Edremit- Altinoluk uzerinden gidebileceginiz gibi, Tekirdag-Canakkale yolunu da tercih edebilirsiniz. Bu yol manzarasi guzel trafigi az ve 450 kilometre. Istanbul-kinali arasi otoyolu kullananlar Tekirdag'dan Kesan'a sonra da Gelibolu'ya gelecekler. Buradan Lapseki'ye veya Eceabat'tan Canakkale'ye karsiya gecmek icin Feribotlar saat basi kalkiyor. Ayni yolu otobusle almak isteyenler Pamukkale, Uludag, Kamil Koc, Akcay veya Metro Turizm'in seferleriyle gelebilirler.

1. Ulasim : Istanbul - Bursa - Balikesir - Edremit - Altinoluk-KUCUKKUYU
2. Ulasim : Istanbul - Kesan - Gelibolu - Canakkale - Kucukkuyu
3. Ulasim : Istanbul - (Feribotla) Bandirma - Balikesir - Edremit - Altinoluk - KUCUKKUYU


Antandros Antik Kenti

Ida Dagi’nin (Kaz Dagi) guney eteginde, Edremit Korfezi’nin kuzey kiyisinda, Altinoluk sinirlari icerisinde antik bir sehir olan Antandros icin antik yazar Strabon, Antandros, ust kisminda Aleksandreia adi verilen bir daga sahiptir ve bu tanricalar, Paris tarafindan secilmek icin gelmislerdir diyerek, Hera, Athena ve Aphrodite arasindaki guzellik yarismasi mitosuna Antandros’un ev sahipligi yaptigini vurgulamistir. Troas bolgesinde yer alan bu onemli kentin ilk kurulus evresi hakkinda antik kaynaklar farkli bilgiler vermektedir. Alkaios’a gore bir Leleg yerlesimi; Skepsisli Demetrios’a gore bir Kilikia kurulusu; tarihin babasi olarak kabul edilen Herodotos’a gore bir Pelasg yerlesmesi; Thukydides’e gore bir Aiol yerlesimidir. Stephanos Byzantios ise Antandros sehrinin, Edonis ve Kimmeris gibi yan adlara sahip oldugunu ve Antandros’un yuz yil kadar Kimmerler tarafindan isgal edildigini one surer. Antik kaynaklardan Virgilius’un gunumuze kadar ulasmis olan Aeneas kitabindan elde edilen bilgilerden Antandros kentinin, gemi yapiminda kullanilan kerestelerinin sohretinin unlu Troia Savasi’na kadar eskiye gittigi gorulur. Ida Dagi’ndan elde edilen keresteler nedeniyle antik donemde onemli bir tersane olan Antandros, bu ozelligi ile tarih boyunca dikkatleri uzerine cekmistir.


OKSIJENI BOL HAVASI MUKEMMEL...
kucukkuyu ya ben tavsiye uzerine geldim. ve kalabalik bir grupla geldik. cevreyi ve komsu ilceleri de gezdik. altinoluk, akcay, edremit, assos. behramkale, ayvalik, cunda gibi .. ama inanin kucukkuyu nun havasi , dinginligi, sakinligi, huzuru cok daha farkli... havasi ozellikle cok guzel ancak turistik acidan fazla kalkinmis degil. ozellikle kucukkuyu girisinde ilk sahilde plaj yok ve maalesef ki kocaman taslarda guneslenmek guzel. ama herseye ragmen kucukkuyu da tatil yapmak ruhumu dinginlestirdi. sakinlik ve huzur seven , hareket ve eglence olmadan da tatl olur diyenlerin yeri tavsiye ederim.

ARKADASLAR!!!:1yes2:

Gunesin dogusunu hic gormediyseniz mutlaka kucukkuyuya gidin ve bir sabah erken kalkin hepinize tavsiye ediyorum.o kadar guzel ki...aksamlari ise ay in dogusunuda seyretmeyi untmayinnnn harika .cuma gunleri pazar kuruluyo koyun insanlari kendi yetistirdikleri urunleri taze taze sizlere sunuyorlar.erken uyananlar icinde bir tavsiyem var,her sabah yuruyus kaeyfini tatmak isteyenler yol boyunca yuruyen insanlarla karsilasip,selamlasiyorsunuz hatta devam ederseniz,ahpap olyorsunuz yeni arkadasliklar doguyo birden.cok gezilecek yerler var,eger giderseniz hic pisman olmiyacaksiniz.Heee birde benden hatirlatmasi orasi aliskanlik yapiyor solemedi demeyin...