18 Haziran 2007 Pazartesi

ask budur

http://www.youtube.com/watch?v=1BNNR...earch=apokachi

iste ask ve fedakarlik :teselli:

passiflora (?)

son gunlerde ciddi anlamda kotu gunler geciriyorum..agir bir depresyon sanirim..inanilmaz agresiflestim..ne yazik ki soylenmem gereken kisiye soylenememek ve icimdeki ofkeyi ondan cikaramamaktan dolayi evde bagirip cagiriyorum en ufak seye..sabah buyuk bir mide agrisiyla uyandim..ve iki buklum oldum agridan..
bir arkadasim passiflora kullanmami onerdi..3 defa kullandim..bugun de ictim ama cok da gerginligimi aldigini soyleyemem.ben zaten ilac kullanmaktan olabildigince uzak duran biriyim..bu ilac hakkinda bilgisi olan var mi?
biliyorum zaman alacak tum sorunlari unutturacak ve aylar sonra bisey kalmayacak yuregimde ama ben o zamani nasil asacagim bilemiyorum..ne yazik ki yasanilan hayal kirikligi tum gelecege ve diger ikili iliskilere de yansiyor...

neyi begenmiooruz

Bir erkekte begenmediginiz Ozellik ya da Ozellikler hangisidir ?
Sisman,gobekli olmasi
0% [ ]
Uzun sacli,kupeli olmasi
0% [ ]
Beyaz Corap Giymesi
0% [ ]
Tesbih Kullanmasi
0% [ ]
Kel Olmasi
0% [ ]
Sizden kisa olmasi
0% [ ]
Ayakkabisinin Boyasiz olmasi
0% [ ]
Sakiz cignemeleri
0% [ ]
Diger..(Belirtiniz)
0% [ ]
Hicbiri
0% [ ]

acele istanbul bulusmasi

hanimlar carsamba gunu saat 9 50 ucagiyla allah nasip edrse oraya geliyorum bir hafta oradaim nasipse bulusma istiyorum
pazar gunu taksimde
bana katilin beni merak eden yok mu :)

ahmet taner kislali'nin orhan pamuk hakkindaki yazisi:!!!

BALO MASKESIZ OLSUN!

Kimileri "ortaoyunu"nu maskeli balo ile karistiriyor.
Ortaoyunu guldur guldur, bu guldurmuyor...
Maskeli balonun bir gizemi vardir, bu ise sadece cirkinlikleri gizliyor.
Kimileri maskelerin ardindaki gercegi bilmiyor.
Kimileri ise bildigi halde susuyor.
Ya cikar geregi... Ya da korkudan!
Balo maskesiz olmali ki, kimin kiminle dans ettigi bilinsin...
Maskeler inmeli ki, o maskelerin ardindaki
suratlari begenmeyenler, aldatilmaktan kurtulsun!
* * *
Once, bir romancimizin son kitabinin 50 bin adet basildigi yazildi.
Arkasindan kisa surede 100 binlik bir satisin gerceklestigi aciklandi.
Derken, ciktigi gunden beri ikinci cumhuriyetci cizgisini korumaya ozen gosteren Aktuel dergisi, romanciyi Turkiye'nin "bir numarali aydini" ilan etti.
Bu romancimizin adi Orhan Pamuk'tu!
Ben bu "Buyuk" (!) yazarimizin bir romanini okumayi denemistim. Basladigim seyi bitirme konusundaki tum inatciligima karsin, bitirememistim.
Ama "Kara Kitap" basinda oylesine ovuldu ki, ikinci bir deneye girismekten kendimi alamadim. Ve o cabamda da, daha yariya gelmeden havlu atmak durumunda kaldim.
Tahsin Yucel ve Emin Ozdemir gibi, cok saydigim isimlerin bu yazarla ilgili oldukca agir elestirilerini animsadim. Ama begenenlerin de "begenme hakki"na saygi duydum.
Ta ki... Bir okurum "Kara Kitap"ta gizlenmis bir bolume dikkatimi cekinceye kadar..."Cocuklugunda kiz kardesi ile tarlada karga kovalayan sapik bir padisah" gibi bir anlatim vardi bu bolumde!
* * *
Prof. Cetin Yetkin yonetiminde, "Mudafaa-i Hukuk" adli cok degerli aylik bir dergi cikiyor. Ilginc bir rastlanti olarak, derginin Aralik 1998 sayisinda, Prof. Fahir Iz'in bir incelemesi yayimlandi:"O. Pamuk'taki Ataturk Anlayisi..."
Meger benim artik okumayi denemedigim kitaplarinda daha neler varmis! Iste birkac ornek:
" Sonra kasaba alanina dolanir. Ataturk heykellerine sican guvercinleri ayiplar..."
"Ataturk kendini ickiye vermis meyhane kalabaligina,
cumhuriyeti emanet etmis olmanin guveniyle gulumsuyordu..."
"Ataturk'un leblebi zevkinin ulkemiz icin ne buyuk felaket oldugunu..."
"Sonra bir cumhuriyet, Ataturk, damga pulu havasina girdigimizi hatirliyoruz..."
Sayin Iz, 275 sayfalik bir kitapta, tam sekiz yerde ve " hic gerekmedigi halde " Ataturk'e satasildigini saptamis. Soyle diyor:"Bunlar kitaptan cikarilsa hicbir sey degismez.
Yalniz yazarin kimi ruhsal gereksinimleri tatmin edilmemis olur!" Kim bilir, belki de Orhan Pamuk'un " en birinci aydin" ilan edilmesinde, bu incelemenin de buyuk katkisi olmustur!
* * *
Ben, inandiklarini acikca savunanlara hep saygi duymusumdur...
O dusuncelere karsi olsam bile!
Ama o yurekliligi gosteremeyip de bunu sinsice yapmaya calisanlara... oraya buraya "bityenigi" sokusturanlara... hep tiksinerek bakmisimdir.Bunu hep zayif bir kisiligin, zavalli bir ruh halinin yansimasi olarak gormusumdu
Oyun maskesiz oynanmalidir!
Cirkinlikleri gizleyen maskelerin indirilmesini de tum " gercek aydinlar" gorev saymalidir!
Ve de Pamuk adli yazari, isteyen okumali, isteyen sevmelidir... Ama ne oldugunu, kim oldugunu bilerek!..
Maskenin arkasindaki
gercek yuzu gorerek!...
A. Taner KISLALI
Cumhuriyet, 27 Ocak 1999

Victoria's Secret urunleri

Merhaba bayanlar,

Kendi hazirladigim internet sitem uzerinden kremler ve losyonlar satiyorum. Eger ilgileniyorsaniz bir goz atmanizi tavsiye ederim..

Eger sorunuz olursa bana yine buradan ulasabilirsiniz.Online oldugum surece sorularinizi yanitlarim..

Sevgiyle va saglikla kalin

http://www.selvas.net

alkol denizinin derinliklerinde baslayan kasim ruzgarlari

alkol denizinin derinliklerinde baslayan kasim ruzgarlari
yerini aralik yagmurlarina birakirken
elimde bir ayin sigara dumani…
askin kalbime isleyen akintilari
ruhumun yuksek rakimlarinda bir nehir edasiyla dalganiyor
ve kalbime akan Dicle nehri kuruyor…
bedenimin ozgul agirligi
kendini birkac damla gozyasi seklinde disa vururken
basariyla basarisizlik arasindaki arafta kendimi sorguya cekiyorum
birkac siire yon veren hayaller
kabuslarimla birleserek beni Ankara’nin resmi asklarina surukluyor
kalp agrilarimi nikotin dindiriyor
siyasi kalabaliklar icinde kendimi yapayalniz hissediyorum
degisik zamanlarda
degisik insanlarla
kendi benligimi yitirme cabasina girisiyorum
bir cay deminde kendimi bogmaya calisiyorum
edebiyatin huznu muzigin ritmiyle sevismeye basliyor
acilar derinlestikce aradiklarimi bulmak istedigim yerlerde bulamayacagi anliyorum
butun hayatimi bir kasim ayinda goruyorum
ve bu ayi elimden kaciriyorum
geriye siirler kaliyor…
bir de ruhumda olusan tremorun sesimde biraktigi derin yara…

kirec tutan caydanlik ve digerleri

daha once yazildimi bilmiyorum. kirec.tutmus caydanlik turu seyeri limon tuzu ile kaynatin .piril piril oldugunu goreceksiniz.ben lavabo icle
rinede atip kaynar su dokuyorum.

Hickirik uzun suruyorsa

Surekli hickiriyor musunuz? O zaman korkutmanin ya da nefes tutmanin ise yaramadigini da biliyorsunuz
Hickirik, hele uzun da surerse cok rahatsiz edici bir olaydir.

Karin boslugu ile gogus boslugunu birbirinden ayiran ve hareketleriyle solunumun olusmasinda en buyuk katkiyi yapan diyaframin istenmeyen ve tekrarlayan kasilmalari ile ortaya cikan hickirik sirasinda soluk, kisa fasilalarla duraklar.

Hickiriga yol acan etken, diyaframin duzenli calismasini sinirin tahris seklinde etkilenmesidir.

Inatci vakalara dikkat

Halk arasinda hickirani korkutmak, nefesi tutmak, biber koklatmak ya da seker yemek gibi careler aranirsa da bunlar cozum olmaz.

Hickirik bir sure sonra kendiliginden kaybolur. Inatci vakalarda doktora basvurmak gerekebilir.

Yine Basim Dertte Yine Kavga Ettim Anne

Yine basim dertte yine kavga ettim ANNE...Bana yetti gucleri yenildim yara aldim belki diner bu sizi bir dokun yuregime.Sen beni bu acilar icin mi buyuttun,mumkun degil geri vermem kagittan gemilerimi bana masal bana ninni hem mavi duslerimi cocuk gibi caresizim hala cocugum belkii...Hic bir seey degismedi yine agladim isteee)YONCA EVCIMIK
istee bu sarki bu sarkiyi ilk dinledigimde 10 yasindaydim belki,annem yoktu ozlemi vardi icimde tutamadim kendimi agladim.cocugum ya babannem beni avutmaya calisiooo seker almis bana aglamiyayim diye ahh babannem bi seker annemin yerini tutar mi annemi gerigetirir bana verir mi ne sekeri ben dunyalara degismem annemi ben annemi istiyorum sekeri degil ama olmadi... daha sonra bu sarkiyi her dinledigimde hickira hickira aglamaya basladim babamin radyosu vardi o zamnlar bende gittim cd sini aldim bizde cd calar yoktu ama olsun bu sarkiyi dinleyebilmek icin babamin olmadigi saatlerde okul cikislarinda radyoya gittim dinledim agladim hemde hic utanmadan onca insanin yaninda kendimi tutmadan agladim hickirarak bagirdim ben annemi istiyorum diee beni avutmak icin sacma sapan sozler soylendi yine gel bakkala gidelim beraber seker alicam sana ben gibi ... daha cok agladim ben annemi istiyorummm beni anliyamiyorlardi kimseye anlatamiyordum derdimi icime attim hep o saatten sonra cunku benden kucuk bi kardesim daha vardi annem en son bana ben artik her zamn yaninzda olamiycam artik anne sensin demisti kardesimi bana emanet etmisti o yuzden icime atmaliydim ozlemimi goz yaslarimi kimse gormemeliydi hele kardesim asla beni guclu bilmeliydi 10 yasindayken anne olmustum bu yuk bana cok agir geliyordu ama anneme soz vermistim bi kere ve sozumde durmaliydim o gun karar verdim bir daha bu sarkiyi dinlemiycem diye geceleri herkes uyuduktan sonra aglamaya basladim artik kimse gormemeliydi hele ki kardesim ama olmadi tabi ki artik kardesimle beraber dinliyorduk bu sarkiyi beraberce birbirimize sarilarak hickira hickira aglayorduk bolee gunlerce gecelerce agladik neydi bizim sucumuz biz bu dunyaya gelmek istemismiydik bize sormuslar miydi annemizi babamizi secme hakimiz yoktu onlar birbirlerini sevip evlenmis mutlu olmus bu dunyaya 2 cocuk getrmislerdi sonra sevgi bitmis... suanda 20 yasindayim koca kiz oldum belki ama hala bu sarkiyi dinledigimde aglioorum sabah is yerine geldim radyomu actim bu sarki caliyor tuylerim urperdi birden icim bi tuhaf oldu tutamadim kendimi bogazimda bir seyler dugumlendi sanki gozlerim doldu ama aglamadim agliyamadim cunku artik kucuk bi kiz degilim gucsuz yanimi zayif noktami ogrenmemeli kimse kimse yokken aglioorum artik sessiz sedasiz hiskiriklarim icimde boguluoor bogazim dugumlenior annee ozlemin icimde buyuyor seni cokkkk seviyorum seniii yine cokkk ozledimmm sen benim BITANEMSIN

engelliler icin siz ne yaptiniz?

Ayakkabici

Ayakkabici, yeni getirdigi mallari vitrine yerlestirirken, sokaktaki bir
cocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak uzere oldugundan, spor
ayakkabilara ragbet fazlaydi. Gerci mallar luks sayilmazdi ama, kucuk bir
dukkan icin yeterliydi. Onlarin en guzelini on tarafa koyunca, cocuk
vitrine dogru biraz daha yaklasti. Fakat bir koltuk degnegi kullanmaktaydi. Hem de guclukle...

Adam ona bir kez daha goz atti. Ustundeki pantolonun sol kismi, dizinin alt kismindan sonra bostu. Bu yuzden de saga sola ucusuyordu.

Cocugun baktigi ayakkabilar, sanki onu kendinden gecirmisti. Bir muddet
oyle durdu. Daldigi hulyadan cikip yola koyuldugunda, adam dukkandan disari firlayip:

Kucukk!. diye seslendi. Ayakkabi almayi dusundun mu? Bu seneki modeller bir harika!.

Cocuk, ona donerek:

Gercekten cok guzeller!. diye tebessum etti. Ama benim bir bacagim
dogustan eksik.

Bence onemli degil!. diye atildi adam. Bu dunyada her seyiyle tam insan
yok ki!. Kiminin eli eksik, kiminin de bacagi. Kiminin de akli ya da im�ni.

Kucuk cocuk, bir sey soylemiyordu. Adam ise konusmayi surdurdu:

Keske imanimiz eksik olacagina, ayaklarimiz eksik olsa idi.

Cocugun kafasi iyice karismisti. Bu sefer adama dogru yaklasip:

Anlayamadim!. dedi. Neden oyle olsun ki?

Cok basit!. dedi, adam. Eger imanimiz yoksa, cennete giremeyiz. Ama
ayaklar yoksa, problem degil. Zaten orda tum eksikler tamamlanacak. Hatta sakat insanlar, saglamlara oranla, daha fazla mukafat gorecekler...

Kucuk cocuk, bir kez daha tebessum etti. O gune kadar cektigi acilar,
hafiflemis gibiydi. Adam, vitrine isaret ederek:

Baktigin ayakkabi, sana yakisir!.. dedi. Denemek ister misin?

Cocuk, basini yanlara sallayip:

Uzerinde 30 lira yaziyor, dedi. Almam mumkun degil ki!.

Indirim sezonunu, senin icin biraz one alirim!. dedi adam. Bu durumda 20
liraya duser. Zaten sen bir tekini alacaksin, o da 10 lira eder.

Cocuk biraz dusunup:

Ayakkabinin diger teki ise yaramaz!. dedi. Onu kim alacak ki?

Amma yaptin ha!. diye guldu adam. Onu da, sag ayagi eksik olan bir cocuga satarim.

Kucuk cocugun akli, bu sozlere yatmisti. Adam, devam ederek:

Ustelik de ogrencisin degil mi? diye sordu.

Ikiye gidiyorum!. diye atildi cocuk. Uce gectim sayilir.

Tamam iste!. dedi adam. 5 Lira da ogrenci indirimi yapsak, geri kalir 5
lira. O da zaten pazarlik payi olur. Bu durumda ayakkabi senindir, sattim
gitti!.

Ayakkabici, cocugun saskin bakislari arasinda dukkana girdi. Icerdeki
raflar, onun begendigi modelin aynisiyla doluydu. Ama adam, vitrinde olani cikartti. Bir tabure alip dondukten sonra, cocugu oturtup yeni ayakkabisini giydirdi. Ve cikarttigi eskiyi gostererek

Benim satis islemim bitti!. dedi. Sen de bana, bunu satsan memnun olurum.

Saka mi yapiyorsunuz? diye kekeledi cocuk. Onun tabani delinmek uzere. Eski bir ayakkabi, para eder mi?

Sen cok c�hil kalmissin be arkadas.. dedi, adam. Antika esyalardan
haberin yok her halde. Bir antika ne kadar eski ise, o kadar para tutar. Bu yuzden ayakkabin, bence en az 30- 40 lira eder.

Kucuk cocuk, art arda yasadigi soklari, uzerinden atabilmis degildi.
Mutlaka bir ruyada olmaliydi. Hem de hayatindaki en guzel ruya. Adamin, heyecandan terleyen avuclarina sikistirdigi kagit paralara goz gezdirdikten sonra, 10 liralik banknotu geri vererek:

Bana gore 20 lira yeterli.. dedi. Indirim mevsimini baslattiniz ya!..

Adam onu kiramayip parayi aldi. Ve bu arada yanagina bir opucuk kondurdu. Her nedense ici icine sigmiyordu. Eger butun mallarini bir gunde satsa, boyle bir mutlulugu bulamazdi.

Cocuk, yavasca yerinden dogruldu. Sanki koltuk degnegine ihtiyac
duymuyordu. Simsicak bir tebessumle tesekkur edip:

Babam hakliymis! dedi. Sakat oldugum icin, uzulmeme hic gerek yok!...demisti.