17 Nisan 2007 Salı

COCUKLAR DA DAVRANIS BOZUKLUKLARI ve ''ANNE BABA ''

Psikiyatrist Dr. Seyma Sarac'tan...


B&B: Cocuklarda gorulen baslica davranis bozukluklari nelerdir?
Dr. Seyma Sarac: Cocuklarda gorulen davranis bozukluklarini gruplamak gerekirse bir grupta distan gozlenen, yani ailenin ve cevredeki kisilerin gozlemleyebildigi davranis bozukluklari vardir. Bir de disaridan cok kolay gozlemlenemeyen fakat cocugun yasina gore yetersiz bir gelisim duzeyi gosterdigni veya kendisi ve cevresiyle yeterli uyum duzeyini surduremedigini gosteren sorunlar vardir. Bunlari ikiye ayirmak uygundur. Birinci grupta aileden ve cevreden en onemli sikayet ve davranis sorunu olarak bildirilen saldirgan davranislar (arkadaslarina, esyalara karsi sert ve hasin davranis; birbirini dovme, kavga etme; buyuklere yonelik soz dinlememe ve karsi gelme), calma, hirsizlik gibi davranislar sozkonusu olabilir. Bunun disinda bir de ice kapaniklik , zaman zaman yasindan beklenen bagimsizlik duzeyini gosterememe (asiri bagimlilik), yasinin altinda bir davranis duzeyi veya uyum duzeyi gosterme (ki buna psikolojik tabir olarak regresyon-gerileme tanimlamasini kullaniyoruz)gibi sorunlar sozkonusu olabilir. Biliyoruz ki 0-4 yaslar arasindaki cocuk anne veya yakin iletisimde bulundugu diger aile bireylerinden ayrilirken birtakim tepkiler gosterebilir (aglama, ayrilmayi istememe gibi hepimizin bildigi tepkiler). Bu durumdan dolayi cocugun annesi veya diger aile bireylerinden ayrilma zorlugu oldugunu 4 yastan once teshis edemiyoruz. Ayrica uyku bozukluklari, yeme bozukluklari ve istahsizlik, parmak emme de diger baslica davranis bozukluklari arasinda sayilabilir.

B&B: Bu davranis bozukluklarinin temelinde yatan etkenler nelerdir?
Dr. Seyma Sarac:Ben burada daha cok psikolojik sebepler uzerinde durmak istiyorum. Ilk etapta cocugun annesiyle ya da kendisinin birinci derecede bakimini ustlenen sahislarla (bakicisi, diger yakin aile bireyleri gibi) iliskisi ve iletisimi, bu kisiler tarafindan cocuga nasil davranildigi ve cocugun kendisini nasil tanidigi cok onemlidir. Kendisine verilen bakimla cocugun kendisini tanimasi ve algilamasi bir bakima paralel gitmektedir. Bu sebeple biz 0-1 yasta daha cok anne-bebek iliskisini dikkate aliyoruz, cocugun psikolojik gelisiminin buradan basladigini dusunuyoruz. 1 yas civari, cocugun bagimsizlik acisindan yavas yavas ilk adimlari attigi bir donemdir. Bu donemde anneden motor gelisim sayesinde yavas yavas ayrilabilir; 1-2 yas arasi cocugun dunyayi tanima konusunda kendi basina bazi cabalarda bulundugu bir donemdir. 2 yastan sonra yavas yavas kendi cinsiyetini tanimaya baslar. Kiz veya erkek olduguna dair birtakim ilk fikirler ortaya cikar. 3-6 yas arasinda ise kiz cocuk daha cok babaya karsi, erkek cocuk da anneye karsi bir yakinlik gostermeye baslar. Kendi cinsiyetini, yas ve gelisimine uygun olarak tanimlayabilmesi icin anne-baba-cocuk iliskilerinde birtakim farklilasmalar ortaya cikar. Bunlarin hepsi distan gorunur sekilde olmayabilir. Bu donemde aile ici iliskiler son derece onemlidir. Toparlayacak olursak, 0-1 yas arasi, 1-2 yas arasi ve 2 yastan 6 yasa kadar tanimladigimiz zaman araliklari onemlidir; bu donemlerde en basta anneye ya da bakiciya karsi yogun bir bagimlilik; sonra yavas yavas bagimsizlasma, sonra anne, baba ve cocuk arasindaki iliskilerde birtakim saglikli degisikliklerle 0-6 yas kisiligin temellerini atmaktadir. Yine bu donemlerde yasanan cesitli iletisim sorunlari kalici olarak kisiligi etkileyebilecek ve sekillendirebilecek problemler yaratabilecegi gibi; bu da uyum ve davranis bozukluklari olarak kisa surede karsimiza cikmaktadir.

Organik sebeplere gelmek gerekirse, beyindeki birtakim normal disi, yetersiz gelisimler zeka gerilikleri seklinde oldugu gibi gelisim yavasligi seklinde de kendini gosterebilir. O zaman bu cocuklarda hem zeka geriligi hem de yasa uygun olan zihinsel gelisimin gorulmemesi sozkonusudur.

B&B: Anne babalarin cocuklarina karsi yaklasimlarinda, davranis ve tutumlarinda nelere dikkat etmeleri gerekir?
Dr. Seyma Sarac: 0-6 yaslari arasinda anne baba tutumlari cocugun saglikli psikolojik gelisimini surdurmesinde cok onemli oldugu gibi; az once bahsettigimiz uyum ve davranis bozukluklarinin onlenmesi acisindan da onemlidir. Cesitli arastirmalar sonucunda anlasilmistir ki, belli anne baba tutumlarini saglayarak sorunlar tamamen bertaraf edilemese bile oldukca azaltilabilmektedir. Kesinlikle zararli olan seylerden biri cocugun yas grubuna uygun olmayan davranislar, daha dogrusu cocugun gelisim duzeyini asan veya onun altinda kalan davranislardir. 5-6 yasindaki bir cocuga bebek gibi davranmak veya 1-2 yasindaki bir cocuktan, bir ilkokul cocuguymus gibi herseyi yapmasini, anlamasini beklemek yanlistir. Bu bir beklenti duzeyinde olsa ve kisi bunu ifade etmemis olsa dahi, beklentiler anne-babanin davranislarina yansiyacagi icin cocuk bunu algilayacaktir. Yani anne ve babanin cocugun yas grubuna uygun olarak davranmasi gerekir. Kucuk yaslarda evde bir oyun kosesi yaparak, cocukla birlikte oturup, oyuncaklarla oynamak ve oyun saatlerini paylasmak onemlidir. Bunlar yapilmazsa ve cocuk erken yasta buyuk muamelesi gormeye baslarsa, cocukta o donemin gerektirdigi duygusal gelisim gerekli takviye gormediginden ileride sorunlar cikabilir. Cocugun guvenini kiracak sekilde, yasinin ustunde davranislar beklemek ters sonuclar dogurur. Buyumek ve olgunlasmak yerine, cocuk zamanla “ben bunu yapamiyorum” hissine kapilir ve regresyon gorulur. Boyle bir ailede disaridan bakildiginda cocuga karsi herhangi bir ilgisizlik yok gibi gorunuyor ama aslinda bilincsizce yapilmis bir ilgisizlik sozkonusudur. Yas grubuna uygun ve yeterli bir sure cocuga mutlaka ayrilmalidir. 2 yasindan itibaren cocuklarda yavas yavas bagimsizlik ozelliklerini kazandirmak; cocugu hem kazalardan ve tehlikelerden korumak, hem de ayni zamanda onun yapabilecegi seyleri asama asama yaptirabilmek onemlidir. Cocukta eger aileden ayrilamama, cok ilgi bekleme gibi sorunlar varsa bunlarla ilgili muhakkak yas grubuna uygun bir danismanlik almak gerekir. Cunku anne babalar kendi mantiklariyla bu sorunlari cozmeye calistiklarinda bazen dogru yontemi bulamayabilirler. Cocuk duygusal gelisim acisindan onceki yas donemini tam tamamlamamis olabilir. O zaman biz once eksik olan duygusal gelisim ihtiyacini tamamlayip ondan sonra bir sonraki gelisim basamagina gecmelerini tavsiye ediyoruz. Yani her soruna gore ayri bir danismanlik almak gerekebiliyor.

B&B: Anne babalar, cocuklarinin gelisiminin saglikli olmasi icin takinmalari gereken tutum ve davranislari neye gore belirleyebilirler, bu konuda kendilerini egitmek icin neler yapabilirler?
Dr. Seyma Sarac: Kitap okumalari faydali olabilir yalniz kitaplardaki bilgiler her zaman yeterli olmayabiliyor. Kitaplarda genel durumlardan bahsedilir, oysa cocuga ait ozgul kosullar genelde pek cok farkli faktorun biraraya gelmesiyle olusur. Yani kitaplarda her zaman tam cevaplar ve kesin cozumler bulunmamakla birlikte yine de okumalarini oneririm. Bunun disinda ruh sagligi yonunden aralikli bir takip oneriyorum. Burada genelde psikolojik danismanlar veya uzman psikologlarla birtakim faydali calismalar yapilmaktadir. Ancak klinik egitim alinmis olmasi, anne ve babanin kisilik yapilarinin da dikkate alinmasini saglayacagindan her zaman icin biraz daha anlamli ve faydali olacaktir. Sadece basit bir tanimla bu cocuk bu yasta bu sekilde egitim gormelidir ya da bu sekilde davranmalidir dedgimizde, aile ici etkilesimleri, aile bireylerinin kisilik yapilarini hesaba katmamis oluyoruz. Iste bizim gorevimiz de burada baslamaktadir. Anne babanin kendi psikolojik yapilari, kisilik ozellikleri cercevesinde cocugun gelismini de degerlendirmelerini, nasil bir yol izlemeleri gerektigini belirlemelerini sagliyoruz.

B&B: Davranis bozukluklarina yol acan hatali anne baba tutumlari nelerdir?
Dr. Seyma Sarac: Ozellikle ofke, saldirganlik, calma, esyaya zarar verme, kavga cikarma, okuldan kacma, kurallara uymama gibi distan da gozlemlenen davranis bozukluklarinin onlenmesinde anne baba tutumlari erken donemden itibaren faydali olabiliyor. Burada, tabiki cocugun genetik-organik birtakim ozellikleri de etkilidir ancak kurallarin cok uygun ve iyi sekilde uygulandigi ortamlarda (ornegin kucuklukten itibaren cocuga “evet” ve “hayir”in ogretilmesi gibi kurallar) davranis bozukluklarinda en azindan belirgin olcude azalma gorulur. Bir de gercek birer davranis bozuklugu olmayan daha ufak olcekteki kuralsiz davranislar vardir. Bunlar tam teshis almayan vakalardir ve ozellikle bunlarda cok daha fazla olumlu sonuclar mevcuttur.

Baslica uc hatali anne baba tutumundan sozedilebilir. Birincisi cok asiri kollayici anne-baba tutumudur.Cocugun her dediginin, her isteginin kabul edilmesi seklinde kendini gosterir, burada sevgi vardir ama kontrol anlaminda cocugun kendini gelistirmesiyle ilgili yeterli destek saglanmamaktadir. Ikinci hatali tutum reddedici tutumdur. Burada cocuk ne yapsa kabul gormez, asiri bir sinirlama vardir, herseyine karsi cikilmaktadir. Diger bir tutum da herseye izin verici aile tutumu ki bu, son senelerde toplumumuzda artma gostermistir. Modern aile kavrami altinda cocuk icin yasayan aileler ortaya cikti, bunlarin icinde asiri koruyucu ya da reddedici aileler de mevcut ama daha cok herseye izin verici aileler var. Eger herseye izin vermenin yanisira yeterli sevgi de gosteriliyorsa, o zaman klasik anlamdaki deyimle simarik cocuk durumu ortaya cikiyor. Eger cocuk yeterli sevgi gormuyor ve her diledigini yapmasina izin verilip, ne yapsa yeridir tarzi bir tutum sergileniyorsa iste bu onemli olcude davranis bozukluklari olan cocuk yetistirmede bas sebeplerdendir.

Bir de davranis bozukluklari basladiktan sonra sergilenen yaklasimlar cok onemlidir. Ornegin bir cocuk bir sekilde evden kacmis, ve bir gece gelmemis ise; ( bu daha cok 11-12 yasindan sonra, ozellikle genclerde rastlanan bir durum) eve geri dondugu zaman, cocuguma anlayisli davranayim diyen bazi anne babalar hicbir tepki gostermez, hicbir sey olmamis ve cocuk sanki normal bicimde okuldan eve donuyormus gibi cocugu karsilarlar. Bu dogru bir yaklasim degildir. Buradaki mudahalede en azindan “nerede kaldigini merak ettik” gibi bir tepki gostermek gerekir. Ama bu tepkinin uc duzeyinden de (cocukla siddetli kavgaya girismek, hirpalamak, dovmek ya da “seni bir daha eve almam” gibi tehditlerden) kacinmak lazim. Asiri olumlu davranmak ve her dedigini yapmakla paralel olarak, cocugun yaptigi asiri uc duzeydeki hatali davranislara tepki gostermemenin de sakincali oldugunu dusunuyorum. Ilk sorunlar basladiginda, bunlarin daha fazla ilerlememesi icin bazi onlemler anne-baba tarafindan alinabilir.

Baska bir ornek vermek gerekirse; cantasinda kendine ait olmayan bir esya bulundugunda, cocuk eger 9 yasindan kucukse kendisiyle normal bir konusma akisi icerisinde sohbet ederken bunu nasil yaptigini ya da bu eylemden ne anladigini kontrol etmek faydali olacaktir. Cocuk hic farkina varmadan da bu esyayi almis olabilir, yani calmanin ne oldugunu bilmiyor olabilir. 9 yasindan buyuk bir cocuga “ bu baska birisine ait bir esya, bunu senin almaman gerekirdi” seklinde bir uyari yapilabilir. “Ben zaten bunun alinmamasi gerektigini biliyordum, yanlisikla oldu” gibi saklamaya, inkar etmeye calismasi durumunda ne cok sert bir tutum ne de “olabilir, normaldir” gibi herseyi normallestirici, asiri rahat bir tutum dogrudur. Oncelikle cocugun bunu nicin yaptigini cok net bir sekilde anlamamiz gerekir. Bunu da sorgulama seklinde degil, cocugun neden yaptigini anlatmasina firsat verecek sekilde yapmak gerekir. Yine bu calma davranisinin kime yonelik yapildigi cok onemlidir. Eger cocuk bunu ev disinda gerceklestiriyorsa (ornegin arkadaslarindan birseyler calmasi) bu yetistirme tarzindan ya da birtakim psikolojik sorunlardan kaynaklaniyor olabilir. Bunun disinda bazi cocuklar vardir ki sadece kendi aile bireylerinin esyalarini izinsiz alma veya calma egilimindedir. Burada da buyuk ihtimalle bir ilgi ihtiyaci ve duygusal sorunlar, ice kapaniklik, depresyon, endise sorunu gibi birtakim sorunlar olabilir. Bu cocuklarda cok baskici ve sert bir tutumla ustune gitmek yerine, tam bir tedaviye baslanmasinda fayda vardir.

B&B: Cocuklarda asiri saldirganlik ve agresiflikle ilgili anne-babalardan cok fazla soru aliyoruz. Bu konuyla ilgili neler soyleyebilirsiniz?
Dr. Seyma Sarac: Arkadasina veya aile bireylerine vurma seklinde kendisine ilgi cekmeye calisan cocuklara rastlanabilir, bu normaldir. Bunun duzeyi onemlidir; cocukta bu davranis surekli bicimde yer ettiyse artik bu ilgi cekme istegini asmistir. Burada, bu olayin yerlesmesiyle ilgili sik gordugum bir davranistan bahsetmek istiyorum. 1-1,5 yasindaki cocuklar kendi hareket kabiliyetlerini kesfettikce, ellerindeki esyalari firlatip atmaya merakli hale gelebiliyor. Ya da etraflarindaki esyalara veya bireylere vurarak oyun yaptiklarini dusunurler. Bazi yetiskinler cocuk bu sekilde bilerek ya da yanlislikla etrafindaki bir kisiye vurdugunda bunu gulerek karsilarlar, ve boylece cocugu etrafindakilere, diger aile bireylerine vurmaya, bunu bir oyunmus gibi algilamaya tesvik ederler. Bu yastaki bir cocuk yuz mimiklerine son derece duyarlidir. Bir davranisina gulundugu zaman olumlu tepki aldigini dusunur ve ayni davranisi pekistirmeye calisir. Bu tarz yanlis yonlendirilmelerle vurma aliskanligi gelisen cocuklar vardir. Bu durumlari, diger davranis bozuklugu formlari mevcut olmadigi icin birtakim erken mudahalelerle duzeltmek mumkundur. Asil kalici olani ise asiri izin verici, kural tanimayan ailelerde bu tip davranislar ve biraz sonra bahsedecegim ek faktorler oldugu zaman onune gecilemez davranis bozukluklarinin ortaya cikmasidir. Bu agir vakalar bazen her ortamda bazen belli ortamlarda ortaya cikabilir. Sadece evde ya da sadece okulda kendini gosteren vakalar da vardir. Cocuk hicbir kural tanimamacasina her zaman kendi dediginin olmasini ister. Buna karsit gelme, kafa tutma bozuklugu diyoruz. Her cocugun soz dinlemedigi olur, bu normal birseydir ; saglikli cocuklar bazi sartlar altinda ornegin karni acsa, keyfi yoksa, uykusuzsa, ayni anda kendisine bir suru sey soylenip tam kavrayamadiginda veya oyun esnasinda kendisinden bir sey istendiginde oyunu bolup kalkamadigi icin soz dinlemeyebilir. Bunun asiri uc noktasinda, yani cocuk asiri uyumsuzsa, hicbir soyleneni dinlemiyor ve yapmiyorsa, burada bir sorun var demektir. Bu uc noktaya ulasmadan, yani tam teshis konulmadan da onlem almaya baslamakta fayda vardir.

Demin sozu gecen ek faktorlerden bahsetmek gerekirse, bunlarin basinda cevre faktoru yani, cocugun cevreye uyumunu zorlastiran ve olumsuz yonde etkileyen faktorler gelir. Demin de bahsettigimiz anne babanin tutumlari ve cocukla etkilesimleri cevre faktoru icinde yer alir. Ayrica diger aile bireyleri, akrabalar ve eve gelen giden kisiler, cocugun arkadaslari, bulundugu yuva veya okul ortami da cok onemlidir. Yine diger bir onemli faktor, anne ve babanin cocugu odullendirme sistemleri; cocugun zamanini nasil gecirdigi ve daha cok kuralli bir ev ortaminda yasiyor olup olmamasidir. Burada kuraldan kastimiz butun gun herseyin belli kurallar dahilinde olmasindan ziyade belli durumlarda belli kurallarin olmasi, zararli olmayan durumlarda ise cocugun zaman zaman serbestlik icinde hareket edebilmesidir. Ornegin yemek saatlerinin belli olmasi, uyku saatlerinin belli olmasi, cocugun oyun oynayabilecegi yerler ve hangi oyuncaklarla oynayabileceginin az cok biliniyor olmasi onemlidir ama ne oyun oynayacagina cocuk o anda kendisi karar verebilmelidir. Zamanini nasil degerlendirecegine cocuk ve aile birlikte karar vermelidir. Burada cocuk ve anne arasindaki iletisimin nasil oldugu onemli, saglikli bir iletisim sozkonusu ise anne de cocuga istedigi seyi yaptirabilir.

Cocugun davranislarini duzenlemek adina yapilan onemli bir hata kucuk yaslardan itibaren cocugu oyalamak icin ona cok fazla televizyon seyrettirmektir. Cocuga bakan kisilerin vakit doldurmak icin cocugu ozellikle televizyona yonlendirmesi yanlistir. Gunun her saatinde cocugun yas ve gelisim duzeyine uymayan programlarla karsilasma riski fazladir, cocuk televizyonda gorecegi bazi uygun olmayan davranis kaliplarini taklit etmeye calisabilir. Ornegin bizler yetiskin insanlar olarak bir cizgi filmi izledigimizde iyi ve kotu karakterleri, dogru ve yanlis davranislari ayirdedebiliyoruz ama bir cocuk ayni cizgi filmi izlediginde henuz bu tarz ayrimlari yapabilecek kapasitede olmayabilir. Ustelik bazi cizgi filmlerde ya da dizilerde karakterlerin %80-90’i olumsuz; biz bunu anlayip oradaki tek bir dogru karakteri aradan bulup cikartabiliyoruz, cocuk bunu basaramayabilir. Cocukta henuz kendine ornek alma becerileri tamamlanmamistir, bu 10-12 yasa kadar da devam eden bir surectir.Yani bu tarz programlarda olumsuz karakterler agirlikta oldugu zaman cocuk bunlari ornek almaya, taklit etmeye baslayabilir. Yani dikkat etmemiz gerekn cocugun algilama seviyesine uygun ve olumlu karakterlerin agirlikta oldugu programlari izlettirmektir.

devami var...

0 yorum: