17 Nisan 2007 Salı

Hiperaktif Ve Otistik Cocuklar

Hiperaktif Cocuklar

Hiperaktif cocuklar bizim toplumumuz da %5 oraninda gorulen yaygin bir durumdur. Dikkat eksikligi ve hiperaktivite durumunun uc sekli bulunmaktadir. Birincisinde dikkat eksikligi on planda ,ikinci tipinde hiperaktivite on planda ,diger tipinde ise her ikisi birlikte gorulmektedir. Bu cocuklarda surekli hareketlilik ile beraber dikkat eksikligi , dikkatini uzun sure bir noktaya odaklayamama ve fevri olma durumu siktir. Bu belirtilerin gorunumu taninin gecerli olmasi icin 7 yasindan once baslamalidir. Zaten hiperaktif cocuklar dogumdan itibaren hatta anne karninda asiri hareketlilikleri ile dikkat cekerler ve cok net bir sekilde diger cocuklardan ayrilirlar. Ama burada gereken sinir konmamis , davranis sorunlarina uygun mudahale edilmemis , egitim konusunda eksik kalmis cocuklari bu durumdan ayirmak gerekir.

Dikkat eksikligi belirtileri -baska nedenler yok ise - :Dikkatlerini uzun sure toparlayamazlar , basladiklari islerin sonunu getirmekte gucluk cekerler , dikkat gerektiren gunluk islerden kacinirlar, esyalarini sik sik kaybederler , gunluk islerde unutkanliklari vardir, islerini duzensiz ve daginik yaparlar , genelde bir isten digerine cok sik gecis yaparlar, karsisindakini dinlememe sik sik konu degistirme gorulur, dikkatleri ilgisiz uyaranlarla sik sik dagilir, calismalari plansizdir , emirleri anlamakta gucluk cekerler, yaptiklari islerde dikkatsizce hatalar yaparlar.

Hiperaktivite ve fevrilik belirtileri-baska nedenler yok ise- :Yerinde duramama hali vardir, devamli kipir kipir haldedirler, kendi yasitlarina gore belirgin farklilik ile surekli hareket halindedirler, otururken bile bir yerleri kipir kipirdir. Her seye karisma , mobilyalarin uzerinde gezme , ev icinde kosusturma , bir is yaparken sik sik ayaga kalkma gezinme halindedirler, konusmanin sonu gelmeden araya girerler, baskalari onlarin sozunu kesememekten yakinir,elleri ayaklari kipir kipirdir, ellerinde surekli bir seylerle oynarlar, olasi sonuclarini dusunmeden tehlikeli islere girme gorulur, sakinlik isteyen grup ici etkinliklere katilmakta zorlanirlar, etraftaki insanlar tarafindan sik sik hareketlilik konusunda uyarilirlar. Sonunu dusunmeden ani olarak karar verip o isi yaparlar , sabirsizdirlar , sira beklemek konusunda engellenmeye dayanamazlar.


Hiperaktivite ve dikkat eksikligi olan cocuklarda okul cagindan once ve okul caginda hareketlilik ve dikkat eksikligi belirgin olarak goze carpar. Bu dikkat eksikligi ve hiperaktivite ozellikleri sadece bir ortamda degil birkac ortamda kendini belli eder . Hiperaktif cocuklarin islevselligi belirgin olarak bozulur , ozellikle okul doneminde goreceli bir basarisizlik ve sik sik ogretmeninden uyari alma gorulur. Derse konsantre olamadigi ve dikkat eksikligi oldugu icin , cogu zaman zeka normal olmasina ragmen derslerde basarisizlik gorulur.

Dikkat eksikligi ve hiperaktivite bozuklugu olan cocuklarda ek diger psikiyatrik durumlar olabilir. Bu psikiyatrik durumlar arasinda ogrenme guclukleri , karsi gelme bozuklugu , davranis bozuklugu , depresyon , anksiyete bozukluklari sayilabilir .Onemli olan bu taninin psikiyatrik muayene ve testler ile bir cocuk ve ergen psikiyatristi tarafindan kesinlestirilmesidir

Tedavi konusunda ilac tedavisi on plandadir. Turkiye’de mevcut ilaclar ile dikkat eksikligi ve hiperaktivite semptomlari buyuk oranda kontrol altina alinabilmektedir. Gerekirse ilac tedavisinin yani sira ek olarak psikoterapi , pedagojik egitim ile dikkat suresini artirma ve davranisci yaklasimlar vardir. Ilac tedavisinin ne kadar devam edecegi klinik gorunum ve semptomlarin devam etmesine gore tespit edilir.

Hiperaktif cocugun ailesinin yonlendirilmesi onemlidir. Ailenin bu turlu bir cocugu idare etmesi guc olur. Hatta anneler bu konuda oldukca yorgun dusup sik olarak yorgunluk belirtileri gostermektedirler. Cocugun sosyal iliskileri bozulabilir, arkadas iliskilerinde sorunlar yasanabilir.. Ders basarisizligi da bu duruma eklenince cocugun kendine olan ozguveni azalabilir , anksiyete ve duygusal zedelenebilirlik artar. Bu nedenle ailenin ve cocugun psikososyal acidan desteklenmesi cok onemli bir konudur.

Diger yandan cocugun okul icerisindeki durumu ogretmenin yonlendirmesi ve davranislari onemli olmaktadir. Yanlis tutumlar cocuklarin hareketliligini daha da artirmakta , mevcut problemlerin cozumunu guclestirmektedir. Okul -aile - doktor isbirligi bu durumda cok onemlidir.






Otistik Cocuklar

Otistik cocuklar genel olarak 1/300 oraninda gorulmekle birlikte , belirtileri ve hastaligin gidisati acisindan her zaman icin onemli bir cocukluk cagi hastaligidir.

Cocuklarin normal gelisim sureci icerisinde toplumsal etkilesimi ,iletisimi ve sosyal becerileri gelisme gosterir. Cocuklar her yas seviyesinde kendilerine gore belli bir olcude bireysel ve sosyal olarak ,iletisim ve etkilesim gosterirler. Iletisim ve etkilesim sosyal hayatin ve bireyin cevre ile uyumunda gereklidir. Ayni zamanda cocugun normal zeka ve psikomotor gelisimi icinde gerekli ve onemli bir unsurdur.


Otizmde cocukta iletisim ve etkilesim eksikligi ve tekrar eden davranislar ile beraber cok sinirlanmis bir ilgi alani gorulur. Dogumdan sonra cocukta gorulen goz takibi , goz kontagi ,gulumseme,etraftaki insanlarin farkinda olma iletisimin ve etkilesimin gostergesidir. Bu ozellikler her yas seviyesine gore faklilik gosterir. Konusmanin gelismesi , goz kontagi , duygu alisverisi , etrafa karsi ilgi , ozellikle insanlara ve kendi yasitlarina karsi olan sosyal ve duygusal ilgi cocugun aile ve toplum icerisinde saglikli bir sekilde gelismesi icin gereklidir.

Otizmde belli bir sekliyle ice cekilme ,sinirli davranislar ve ilgiler icerisinde kalma soz konusudur. Cocugun kendi kendini belli bir alana sinirlamasi , kendi dunyasini kurmasi ve bu dunyanin rituelleri(tekrarlayici torensel davranislari) ve kendine has davranislari ile hayatina devam etmek istemesi soz konusudur. Ice cekilme ile beraber insanlara olan ilgi azalmakta sosyal alanda gerekli olan iletisim ve etkilesim becerileri geri kalmakta , birey otistik cercevede nesnelerin dunyasina kendisini hapsetmektedir . Bu durum onun normal gelisimini bozmaktadir.

Otistik bireyin kendine has belli ozellikleri vardir .Bu belirtiler genelde ilk 30 ayda kendini gosterir. Belli bir sure ilk 30 ayda hicbir sikayet olmayabilir veya cok az belirti olabilir . Az cok normal bir gelisme doneminden sonra sorunlar baslayabilir. Otistik bir cocukta olan belirtiler arasinda , yasina uygun konusmanin gelismemesi , tekrar eden hareketler , insanlara karsi ilgisizlik , goz kontagi kurmama , nesnelere karsi asiri ilgi, donen cisimlere ilgi , kendine ozgu torensel davranislar , eskiye karsi siki sikiya baglilik ile beraber yenilige karsi direnc , kendi etrafinda donme , sallanma , saatlerce belli bir hareketi tekrar edebilme , beslenme konusunda duzensizlik , agriya karsi dayaniklilik , etraftaki duygusal degisime ilgisizlik ,yasitlarina karsi ilgisizlik , ayak parmak ucunda yurume , yandan bakis , taklit gerektiren oyunlari oynamama , TV ve muzige asiri ilgi vb . belirtileri sayabiliriz. Otistik cocukta bunlarin hepsi olmayabilir ama yukaridaki ozelliklerin bir kismi ile birlikte cocugun gelisiminin normalden sapmasi dikkat ceker.

Otistik bozuklugun tedavisi gerekli egitim ile gelismemis sosyal becerilerin kazandirilmasina ve eksik kalmis iletisim becerilerinin takviyesine yoneliktir. Eger eslik eden semptomlar varsa ona yonelik ilac tedavisi yapilabilir. Cocuklarin prognozu , erken mudahale , eslik eden merkezi sinir sistemi problemlerinin olup olmamasi , verilen egitime cevap, 4-5 yasina kadar olusan kelime sayisi ile belli olabilmektedir. Yuksek fonksiyonlu otistiklerde prognoz daha iyi olabilmektedir. Eslik eden merkezi sinir sistemi problemlerine yonelik mudahalenin yapilmasi gerekir. Yurt disinda farkli tedavi yaklasimlarindan bazilari vitamin tedavisi , diet, sekretin tedavisi ,Naltrekson tedavisi vb tedavi yontemleridir. Ancak bu tedavi yontemleri ulkemizde yaygin olarak kullanilmamaktadir ve tedavi ediciligi konusunda kesin veriler bulunmamaktadir.

Otistik bozuklukta hiperaktivite , kendine zarar verici davranislar , hircinlik , egitime uyumsuzluk , zeka sorunlari gibi ek belirtiler olursa bunlara yonelik tedavi yaklasimlari uygulanmalidir.

Temel tedavi ozellikle anne baba tarafindan israrla egitimin devam ettirilmesi ile birlikte cocuklarin bireysel egitim , konusma egitimi , grup terapisi , ince motor beceri yonunde egitim almasidir. Ulkemizde egitim konusunda cok ileri duzeyde egitim kurumlari bulunmamakta bu cocuklar okul cagina geldiklerinde egitim ile ilgili bazi sorunlar ile karsilasmaktadirlar. Tedavide temel unsur egitimin surekliligidir. Cocuklarin egitime baslama yasi onemlidir. Ne kadar erken mudahale edilirse o kadar iyi olmaktadir. Otistik belirtileri olan cocuklarin mumkun olan en kisa zamanda tedavi ekibi ile irtibat kurmasi ve tani kesinlestikten sonra gerekli tedavi planinin hemen islemeye baslamasi gerekir.

Son olarak sunu belirtmek gerekir dogumsal isitme ve gorme kaybi ,reaktif baglanma bozuklugu ,zeka gerilikleri , duygusal uyarilardan uzak kalmis cocuklarda otistik belirtiler gorulmekle beraber, ayrici taninin bu hastaliklar goz onunde bulundurularak bir cocuk psikiyatristi tarafindan yapilmasi gerekir.

0 yorum: