19 Nisan 2007 Perşembe

Bir Bosanma Hikayesi


Bir bosanma hikayesi

"Ben yapmam asla" diye dusunebilirsiniz, bu oykuyu okudugunuzda. "Ne kadar da cirkin davranmis; kadinligin asaletine yakisir mi?" diye kaslarinizi catabilirsiniz.

Ya da "Oh ne iyi etmis, eline saglik" da diyebilirsiniz. Sonucta boyle bir durumla karsilasirsaniz, gercek anlamda ne yapacaginizi, nasil davranacaginizi, nasil bir tepki gostereceginizi bilemezsiniz. Akli basinda, kariyer yapmis genc bir kadin anlatiyor bunlari. Aldatilmis bir kadinin gun be gun bosanma oykusu bu.

Gencecik kizlara soruyorlar, esiniz sizi aldatirsa ne yaparsiniz, diye. "Ben de onu aldatirim" diyorlar; sacmaladiklarinin farkinda bile olmadan. Aldatma konusunda sakalar yapiliyor her yerde. Oysa aldatma sakaya gelemeyecek kadar ciddi. Ama insanda belki de aklinin ucundan bile gecmeyecek tepkiler yaratabiliyor iste. Bakin yasadigi o aci dolu gunleri nasil dile getirmis sevgili okurum. Ne kadar gercekci ve bir o kadar da ciddiyetle yargilayabilmis kendini.

Yine de beyler, temkinli olun. Aldatilmis ve bosanmak uzere olan bir kadinin tepkilerini onceden kestiremezsiniz. Sakin anlamsiz anlamsiz, "Benim karim efendi kadindir; yapmaz boyle" diye dusunmeyin. Hic belli mi olur?

RUMUZ: Perle

Aldatildim. Hem de yillarca, farkli kisilerle aldatildim. Hep hissettim ama pesine dusmedim. Ona o kadar inaniyor ve seviyordum ki; ayrica arastirmayi kendime yakistiramadim hic.

Kesin olarak aldatildigimi bir subat gunu, muthis bir gafleti sonucu tesadufen ogrendim. Agladim, kahroldum, yumrukladim, hakaret ettim. Ruh sagligim bozuldu

Cilginlar gibi yurudum, kostum sokaklarda gunlerce. Pesime takildi, ama hic uzuntu duymadi; sanki biyik altindan gulumsuyor, kendiyle gurur duyuyordu.

Ink�r etti, hep ink�r etti; aldatmalarina, gorusmelerine devam etti. Bana hic acimadi.

Adliyeye gittim; bosanma davasi actim. Usulu bilmedigim icin pis bir kulubeye gidip sevimsiz bir adama dilekce yazdirdim, onun igrenc bakislarina maruz kaldim. Benim buralarda ne isim vardi?

Gidip arabasinin camina hakaret notu biraktim. Bundan utaniyorum. Her seyini karistirdim, elbiselerini, pasaportunu, resimlerini yirttim. Oysa o benim canimdi, icim kan agladi, ona hic kiyamiyordum, ona kiyamazdim ben. Ama ayakkabilarini cignedim, pijamalarini kestim. Benim utuledigim gomleklerin, elbiselerin, yikadigim camasirlarin icinde capkinlik yapti, baskasiyla yakinlasti diye, hediye ettigim kravatlari kestim. Bunlari yaptigim icin kahroluyorum

Onurlu davranamadim. Gozyaslarimi icime akitip dimdik durabilmek isterdim. Yapamadim. Onu seviyordum. Ani defterim doldu tasti. Acilarim hic dinmedi, derdimi kimsenin anlayabilecegini dusunmedim. Kimseye anlatamadim.

KENDIMDEN NEFRET EDIYORUM

Ben, bir kariyeri olan, az cok gormus gecirmis, sevilip sayilan bir kadin... Ben tum bunlari yaptim. Bagirarak agladim her yerde. Sokakta bile. Kontrolumu tamamen kaybettim; bundan nefret ediyorum

Gunlerce uyudum. Dunya basina yikilmak, yanmak, kavrulmak, donup kalmak, yuregine bicak saplanmak, tarifsiz acilar cekmek gibi, cogu zaman basmakalip buldugumuz ifadelerin ne kadar anlamli oldugunu o gunlerde anladim.

Cok yalnizlik hissettim; sefkat bulmak icin yine ona gittim. Basimin oksanmasina ihtiyacim vardi. Sevgisiz ve sefkatsiz, hele asksiz yasayamazdim. Kime gidecektim. Yine ona gittim.

Yaptigim ve kendime yakistiramadigim seyler, yasadigim kotu anlar hic yakami birakmiyor bugun. Bu anilardan kurtulamiyorum.

Buyuk oglum hastalandi, sabah alip hastaneye goturdum. Gogsunde bir agri, cok endiselendim. Biz hastanedeyken hic aramadi. O saatlerde sevgilisine arzu dolu mesajlar gonderiyordu oysa. Okudugum mesaj tarihlerinden biri de o gune aitti.

Kariyerinde basarili olsun diye hicbir sorun goturmedim ona. O ise ona sagladigim bu zamani onlarla harcarmis meger. Renkli kagitlara yazilmis mektuplar, hediye kutulari, prezervatifler buldum cekmecesinde. Bunun ne demek oldugunu, dilerim hicbir seven kadin yasamak zorunda kalmaz. Sehvet mesajlari okudum telefonunda. Yandim ben, bittim, kayboldum. Hafiyelik yaptim. Oysa bundan nefret ediyorum.

BENI FARK ETMEMIS!

Birazcik romantizm yasama arzusuyla yuregim burkulurken, filmlerdeki, romanlardaki her ask sahnesinde gozlerimden yaslar suzulurken; sessizce, sevisenlere imrenirken, yas gunumde bir demet nergis beklerken, romantik hediyeleri, mektuplari, mesajlari o baskalarina verdi. Oysa ben burada hep onu bekledim icim titreyerek.

Mutsuz bir aileden geldigimden, esim ve cocuklarima asla mutsuzluk yasatmamak uzere hayatimi onunla birlestirdim. Biz hep cok iyi anlastik, bana hep cok nazik davrandi. Beni hep ozgur birakti. Bu, onu sevme nedenimdi.

Bana asla baski yapmadi, aksine benim gibi cekingen bir insanin ufkunu acti, beni is hayatimda tesvik etti. Tolerans mi, yoksa ilgisizlik mi diye dusundugum cok oldu. Beni hic kiskandigini gormedim.

Super anne, super is kadini, super sevgili, super es olmaya calistim hep. Kilo almamak, onun yaninda gurur duyacagi bir imaj olarak yer almak icin, yillarca ac gezdim. "Ben burada askim, romantizmim, kadinligim, dostlugum, ona olan sonsuz destegimle ve mesleki kariyerimle dururken daha ne aradi" dedim. Yine butun ictenligimle, keske bana soyleseydi aslinda ne istedigini, ben onu da yapardim dedim. Yapardim da. Bende olmayan, ya da olan neydi, dedim. Beni fark etmemis; oyle, dedi.

BIZ DE HERKES GIBIYMISIZ

Aldatilmak icin bir erkegin karisi olmaniz yeterli. Baska bir kusurunuzun olmasi gerekmiyor. Anladim.

Panik atak hastasi olmusum, dedim bir gun. Ama sen de cok sinirliydin, dedi, cikti gitti. Oysa hastanede bana bu teshisi koyduklari sirada, sehir disindan beni aradi. Iyiyim, evdeyim, merak etme, dedim; uzulur, kafasi karisir, diye. "Sen orda keyfine bak, ben burada kimlerle ugrasiyorum" dedi. Sevgilisiyleymis meger...

21 yasimda tanidim, sevdim onu. Ona hep saygi, sevgi ve hayranlikla bakti gozlerim. Biz farkliyiz saniyordum. Herkesten farkli olacakti her sey. Bunun icin cok caba gosterdim. Bizimle birlikte evlenen herkes bosandi. Baskalariyla evlendiler, baska seyler yaptilar.

Oysa ikimiz de saglikli insanlardik, Allah bize comertce her seyi vermisti. Duzgun, tertemiz bir yasantimiz olamaz miydi? Bu, bu kadar zor muydu? Aldatmadan yapamaz miydi? Dunyaya, nefsimizin bitip tukenmeyecek isteklerini yerine getirme pesinde kosmak icin mi geliyoruz? Dunyaya gelis nedenimiz gercekte bu kadar basit midir?

Aldatmak bir gonul kirmaktir. Tamirsizdir. Benim gonlum kirik artik.






0 yorum: